Valla durum Nazan Öncel'in başlığa da füzeyle fırlattığım o eski klasik şarkısında söylediği gibi pek olmadı aslında:Bir hadise oldu ve herkes biliyor.Elbette Hadise ve Mehmet Dinçerler çiftinden bahsediyorum.Hadise'nin avukatının boşanma dilekçesinde söylediğine bakılırsa durum tam da eski Türk filmi klişesi: Sahnelerin ünlü şarkıcısı sevdiği adamla evlenir ama evlendikten bir süre sonra adam eşinin sahneye çıkmasına gönüllü olmaz. Bu güncel hadisedeki akış elbette tam olarak böyle cereyan etmemiş. "Sahneye çıkma" denilmemiş ama mahkeme dilekçesindeki iddiaya göre "sanat hayatını kısıtlamaya yönelik tutum ve davranış" sergilenmiş.Artık o tutum ve davranışlar nedir, bilinmez. Çünkü örnek verilmemiş. Lakin örnek de kabak gibi ortada sanki: Sahne kostümleri.Bir magazin sitesi Hadise'nin evlendiği aylarda verdiği konserlerle boşanmaya yakın zamanlarda verdiği konserlerin görüntülerini bir sanat eseri misali kolajlamış. İlk ayların kıyafetleri bir tık kapalı, sonlara doğru ise eski Hadise imajına bürünmüş kostümler. Erkek tarafı bu iddiaları "Hep destekledim, en önden gururla izledim" diyerek reddetti ama mesele gerçekten sahne kostümüyse gerçekten can sıkıcı. Yine de meselenin sadece kostüm olduğunu sanmam. Hadise'nin sahnede kendine göre (Beyonce'yle Rosalia filan karışımı) bir hali, tavrı var. Son paylaştığı videolardan birinde dans ederken dilini çıkarması gibi mesela. Herhalde diyorum, sahne kıyafetinden çok bu cüretkâr ve aşırı özgüvenli sahne tavrı "fazla" bulundu, bulunuyordu, göze battı.AİLELER DE BİRBİRİYLE EVLENİR Şu da var:Maalesef bizde sadece bireyler birbiriyle evlenmez, aileler de -mecazi olarak- birbiriyle evlenir. Dolayısıyla iki kişi arasındaki evlilik hakkında aileler de en başından itibaren söz sahibi olmaya başlar. Bazılarında bunun dozu fazladır, bazılarında orta halli ve idare edilebilir.Yine de iki kişi arasındaki duygusal vaziyetin seyri aslında sadece onları ilgilendirir. Yani en azından teoride ve romantik komedi diyarlarında bu böyle olmalı.ACELE