Öğretmenin 'itibar-ın-dan tasarruf olmaz'

Sürüklendiğimiz yaşama biçiminde öğretmenlerin değersizleştirilmesi yolunda atılan adımlar korkutucu boyutlara ulaştı.Öğretmenlerin saygınlığına saldırı, bilgiye, çağdaşlığa, insan olmaya düşmanlıktır."Vatan ki bu insanların evidir Sevgilim, onlar vatana düşman" demişti Nâzım Hikmet. 'DEVRİMİN ÇOBAN YILDIZI'14 Mayıs 1919 gecesi İzmirlileri Bahri Baba Parkı'nda toplayarak Yunan işgaline karşı direnişe çağırdı. Vasıf Çınar'la Balıkesir'de çıkardığı İzmir'e Doğru adlı gazetede, başka dergi ve gazetelerdeki yazılarıyla Kuvayı Milliye'ye destek sağladı.Bir Kuvayı Milliye komutanı olarak Ege'de çete savaşlarına katıldı. Atatürk'ün düşünce arkadaşıydı Mustafa Necati.Cumhuriyetin ilk yıllarında insanlaşmaya katkılarıyla Devrimin Çoban Yıldızı'ydı. Devrimci bir milli eğitim bakanı olarak "Eğitim ve yaşam birbirine kopmaz bağlarla bağlıdır" düşüncesiyle eğitimin yaşama, toplumsal gereksinmelere dönük, üretici, yararlı olarak yapılanmasını sağladı.Bakanlığı döneminde eğitimin, çağdaş, laik ve ulusal temellere dayanması yolunda büyük adımlar atıldı. Bakanlık örgütü, Talim Terbiye Dairesi kuruldu. Öğretmenlik güçlendirildi, öğretmenliğin saygınlığı artırıldı. Yeni Türk harfleri kabul edildi, karma eğitim gerçekleştirildi, ilk köy öğretmen okulları, Ankara Hukuk Mektebi, Gazi Eğitim Enstitüsü, Konya Orta Muallim Mektebi, Ankara'da anaokulu öğretmeni yetiştirmek için ilk kez okul, meslek okulları, Millet Mektepleri açıldı.'ANADOLU İHTİLALİNİN SESİ' Niyazi Altunya'nın "O, hem Muallimler Birliği genel başkanı hem de milli eğitim bakanı olarak öğretmenlerin gönlünde taht kurmuş bir büyük devrimci ve örgütçüdür" dediği Mustafa Necati, 35 yıl süren kısa yaşamında (1 Ocak 1894 İzmir-1 Ocak 1929), bir destan yazdı."Anadolu ihtilalinin sesi" olarak, "...Eğitimin canlanması için kesinkes bir öğretmen ordusuna gereksinme vardır" diyerek Cumhuriyet öğretmenini yaratmayı başardı. "Eğitimde asıl olan öğretmenliktir" düşüncesiyle eğitime getirdiği hızlı gelişmeye, öğretmene, öğretmenliğe kazandırdığı saygınlıkla gönülleri kucakladı.Müsteşarı Nafi Atuf Kansu'ydu. Kadrosunda ülkenin değerli yurtsever eğitimcileri Hasan-Âli Yücel, Kemal Zail, Cevat Dursunoğlu, Rıdvan Nafiz Edgüer, İsmail Hakkı Tonguç, Rüştü Uzel de yer almıştı.Genç ölümüne ağlamıştı