Köy Enstitülerinin çınarı

İlk Köy Enstitülülerdendi Abdullah Özkucur.2020'nin martında, kurucularından olduğu Köy Enstitüleri ve Çağdaş Eğitim Vakfı (KEÇEV), Abdullah Özkucur'a Armağan adlı bir kitap çıkardı ve coşkulu bir kalabalıkla 100. yaşını kutladı, 1922'de Beyşehir-Manastır köyünde doğan en eski Köy Enstitülü delikanlının.Yazlarını, çok sevdiği "...Bir yanında Kaz Dağları, Altınoluk Bir yanında Madra Dağı bölük bölük Batı yanın dalga dalga deniz derya Doğu yanın Anadolu boydan boya..." diye şiir yazdığı Burhaniye'de geçiriyordu ve son günlerde hastanedeydi. 11 Ağustos Perşembe günü ziyarete gittik. Kızı ve Zeliha Kanalıcı yanındaydı. Umutla bekliyorlardı yaşama sarılmasını. Ama olmadı, akşamüzeri onu kaybettiğimiz haberi geldi.BİLGE BİR ANITOnunla tanışıp kucaklaşmak, onun anlattıklarını dinlemek birçok insanın olduğu gibi benim de borç ödeme duygumu kamçıladı. Burhaniye Sunar Sitesi'ndeki tadına doyulmaz muhabbetlerde gördüğüm, ondaki umut, aydınlık, kararlılık, sevgi gücü, insanlık, bilgelikti.Bilgisi, merakı, savaşımı, çalışkanlığı, muzipliği ile insanlaşma savaşımımızın sıra dışı bir savaşımcısıydı. O, Köy Enstitülerini sonuna kadar ruhu ve sistemiyle yaşayan, kavrayan, ömrünü bu aydınlığa vererek bilgeleşen, anıtlaşan bir insandı.Zamanın ötesine akması kolayına olmamıştı elbette...İVRİZ KÖY ENSTİTÜSÜ İLE BAŞLAYANArkadaşlarının ve öğrencilerinin "Betonu sağlamlaştırmak için kuma katılır mucur, işte geliyor inşaat ustası Abdullah Özkucur" dediği imecenin uslanmaz çocuğu, yeniden doğuşun yarattığı, hepsi de köyden gelen binlerce çocuktan biriydi. 1937'de girdiği Hamidiye Köy Öğretmen Okulu, 17 Nisan 1940'ın sevinciyle birlikte artık Çifteler Köy Enstitüsü olmuştu ve orada, onu insan ustası yapan bir yaşama başladı. Yaz tatillerinde Akpınar ve Hasanoğlan'da Köy Enstitüleri için yapılan binanın inşaatlarında çalıştı. Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü'nün de ilk öğrencilerinden, mezunlarından oldu. İvriz Köy Enstitüsü'ne yapıcılık öğretmeni olarak atandı. Yıllar süren öğretmenliğinde insanlığın umut okyanusuna damlalar kattı. Öğrenmeyi, gözlem yapmayı, incelemeyi, merak etmeyi, soru sormayı, çalışmanın erdemini, üretmeyi, gezmeyi, eğlenmeyi, her işi severek yapmayı, kitap okumanın keyfini öğrenmiş, öğretmişti."Kapatılamamış Köy Enstitüsü" oldu adı. BORÇ ÖDEYEREK YAŞADIKendini adadığı insanlaşma davasına, onu kara kuru bir bozkır ayazı çocuğu olmaktan alıp