İstanbul Mushafı'nın farkları

Önceki yazımda, Hüseyin Kutlu Hocamızın, Kanlıca İslam Medeniyeti Sanat Bahçesi adlı nakkaşhâneyi kurarak, hüner ehli ekibiyle -Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın himayelerinde- geçekleştirdiği İstanbul Mushafı'nın yazım serüvenini anlatarak, Mushafın özelliklerini yazmaya başlamıştım.Emsalerinden çok çok daha uzun ömürlü kağıdın nakkaşhânede imalinde hüsn-i hatta, tezyine - tezhibe uygun olarak işlenmesinde (aharlanmasında), Nakkaşhâne geleneğindeki her şeyin koruyucusunun Allah olduğu esasından hareketle, Allah'ın bizzat ayetleriyle işaret ederek ya da mübarek kıldığı insanlar nedeniyle mübarek olduklarına inanılan beldelerden özenle seçilip getirilen muhtelif çiçekler, hurma yaprakları vb. malzemeler kullanılmış.Kağıtta çıkan problem, aynıyla mürekkepte de baş göstermiş. Mevcut yerli mürekkeplerin ötesinde yine dünyadaki meşhur mürekkep merkezlerinden getirtilerek denenen örneklerin ömrü yeterli görülmemiş. Bu konuda çözümün tıpkı kağıtta olduğu gibi nakkaşhanede bulunması kararlaştırılmış. Çeşitli denemelerden sonra uzun ömürlülüğü konusunda mutmain olunan mürekkep nihayet elde edilmiş.Yukarıda zikrettiğimiz esastan hareketle, aynı usule başvurularak, başta Zemzem gelmek üzere temin edilen mübarek sular mürekkebe katılmış.Tabi her iki konuda da, Kur'an'ı inzal eden ve koruyan Sahibi'nin, sahipliğinin genelliğine ve yazılmakta olan Mushaf'ın da O'na emanet edildiğine dair Müslümanca bir edep ve rikkat ile, kağıt ve mürekkep özelinde varlığın tamamına mahsus hüküm ve takdirin sadece ve sadece O'na ait oluşuna dair halis bir kalbî ve zihnî teslimiyetin bu zamanının Müslümanlarına hatırlatılması, bilmeyenlerine öğretilmesi gibi bir hassasiyeti layıkıyla okumak gerekir.Son olarak mezkur özellikler tahtında son bir problemden daha söz etmem gerekir: El yazması, tezyin ve tezhibiyle 10 cilt olarak hazırlanan Mushafın, 100'er adet, toplam 1.000 adet baskı nüshasının yapılması planlanmıştır. Mevcut uzun ömürlü aharlı kağıtlar yazıma elverişli olmalarına rağmen, üzerlerindeki ahardan kaynaklanan ince dalgalar nedeniyle baskı yapılmasını zorlaştırmış. Bu konuda da Kutlu Hocamızın uzun yılların birikim olan ferdî tecrübeleri ve ilgili makineler konusunda mahir teknik elemanların gayretleri sayesinde problem yine bizzat nakkaşhânede giderilmiş.Bunları da bildirdikten sonra, artık nasıl bir Mushaf'a muhatap olunduğunu konuşabiliriz:Öncelikle İstanbul Mushafı Endülüs, Memluk, İlhanlı - Celayir, Akkoyunlu ve Karakoyunlu (Türkmen devirleri), Timurlular, Babür ve Safavi Türk İmparatorlukları ile Osmanlı (son devir) hüsn-i hat ve tezyin tezhip tarzlarını ihtiva eder şekilde meydana getirilmiştir.Bu on devir de, gerek hüsni-hat gerekse tezyin ve tezhip kendi zamanlarında -içlerinde- vuku bulan maruf tarzları, onlara mahsus yeni uygulamaları birlikte ihtiva etmektedir. Bu sayede mesela Endülüs Mushafı'nda sadece bir tarz değil, Emirlikler, Endülüs Emevi