"1965 seçimlerinden kısa bir süre önce, İnönü ve partinin liderlik kadroları parti ideolojisini 'ortanın solu' olarak belirlemişlerdir... 1969 seçimleri 1965'tekinden de kötü bir yenilgi oldu. 1969 seçimlerinden sonra, parti içinde yeni muhafazakâr muhalefet grupları ortaya çıktı. Bunlar, ortanın solu hareketi ve Ecevit'in radikal sloganlarının seçimlerde yenilgiye neden olduğunu ileri sürüyorlardı. Buna rağmen Ecevit, ortanın solu hareketine bağlı kalacağını ısrarla vurguladı." Prof. Dr. Ayşe Ayata, "Türkiye'nin Demokratikleşme Sürecinde Ortanın Solu Hareketi" yazısında CHP'nin "ortanın solu" ile tanışmasını böyle anlatıyor...
TOPLUMCU BELEDİYECİLİKEcevit'in tüm eleştirilere rağmen "ortanın solu" olarak tarif ettiği politikalara inanması ve bağlı kalması, 1973 seçimlerinde CHP'nin oy oranında yüzde 6'lık bir artışla yüzde 33.3'lük oy almasını sağlamış ve CHP'yi birinci parti yapmıştı. Genel seçimlerin hemen ardından, iki ay sonrasında yapılan yerel seçimlerde İstanbul ve Ankara dahil olmak üzere 67 il belediyesinin 32'sini yine Cumhuriyet Halk Partisi kazandı. Böylelikle kent yoksullarının sorunlarına çözümler üreten "toplumcu belediyecilik" anlayışı gelişmeye başladı.
Bu süreçte esasında çok fark edilmeyen ama bugünün tartışmalarına ışık tutabilecek çok önemli detaylar var: siyasete katılan genç siyasetçiler... 1970'li yıllarda partinin il başkanları genellikle 30 ve 40'lı yaşlardadır. 1950'den 1975'e kadar il başkanlarının yaş ortalaması 10 yaş düşmüş, eğitim seviyeleri yükselmiş ve partide ideolojik ve fikri tartışmalar yoğunlaşmıştır.
Bu genç politikacılar ile birlikte toplumun her kesimi için insanca bir düzen kurulabileceği umudu yeşermiştir. Bu gençler parti içi demokrasiyi siyasi süreçlere; karar alma süreçlerine katılım arzusunu, köylerden ve kasabalardan kurultaylara taşıyarak ülkeye sosyal demokrasiyi getirdiler.
PARTİ KADROLARIBugün de belirlenen yol haritası partimizdeki kadro değişikliğini tabandan tavana örgütün kendi içerisinden yarattığı dinamizmle gerçekleştirmektedir. Bu kadro değişikliğinin; partinin gençleşmesinin en güzel örneklerini sadece İstanbul'a baktığımızda bile görebiliyoruz. Partide, aslında doğru kadro değişimi olarak adlandırabileceğimiz hareket biraz önce de belirttiğimiz üzere tabandan tavana, mahallelerden başlayan kongrelerle yaşanıyor.