Şehir ve yaşam - Halil AKSU

Şehirler, eski adıyla polisler, medeniyetimizin merkezleridir. Yeme içme imkânlarıyla, istihdam ve eğitim olanaklarıyla, sosyal ve kültürel zenginlikleriyle hepimizin gönlünü kazanmıştır. Aksini söylemek doğru olmaz. Şehirlerimize göç sürüyor. Aynı zamanda trafik sorunu artmaya devam ediyor. Lüks mahallelerle şehrin kenarındaki varoşlar arasındaki eşitsizlik ve suç oranları artıyor. Su, enerji ve hava kalitesi düşüyor. Peki, şehirlerimizden genel haliyle memnun muyuz Şehirlerimizin olumlu yönleri, olumsuz yönlerine katlanmaya değer mi Şehirlerde yaşamak mantıklı mı Bunu herkes kendine göre yanıtlamalı. Bir başka ihtimal daha var. Neden şehirlerimizi daha yaşanası, daha kaliteli hale getirmiyoruz Kısaca üç önerim var: 1. Gri yerine yeşil. 2. Motor yerine kas. 3. Kural yerine oyun. İşte ayrıntılar... 1. GRİ YERİNE YEŞİL Şehirlerimiz hızla betonlaşıyor. Oysa her binanın yapıldığı yer aslında toprak. O toprağın üstündeki yeşillik bizim için oksijen kaynağı. Kendi kendimize ciğerlerimizi yok ediyoruz. Böyle olmak zorunda değil. Binaların çatıları yeşil olabilir. Az bir toprakla, binalarımızın çatıları oksijen ve gıda üretebilir. Bina sakinleri için oyun bahçesine, parka dönüşebilir. Binanın çevresinde de yeterince yeşil alan olmalı ve kullanılmalı. Hatta sadece çimlendirilmemeli, meyve ve sebze üretimine sunulmalı. Mahallenin yerel ve sağlıklı besin seçenekleri olmalı. Bu şekilde çocuklarımız meyve ve sebzelerin nerede, nasıl, hangi mevsimlerde yetiştiğini de öğrenirler. 2. MOTOR YERİNE KAS Atalarımız bizden daha çok hareket ediyorlar, daha çok bedensel aktivitede bulunuyorlardı. Farklı nedenlerden ötürü bugün insan ömrü uzasa da hastalık çeşitleri ve yaygınlığı da artıyor. En büyük (ama sessiz) salgınlardan biri obezite. Toplumun yüzde 10'undan fazlası aşırı kilolu. Bu beraberinde pek çok hastalığı tetikliyor. Ama böyle olmak zorunda değil. Daha çok toplu taşıma kullanılsa, şehirlerimiz bisiklet ve yürüme yollarına kavuşsa, insanların spor yapması teşvik ve takdir edilse yaşam kalitesine çok ciddi katkıda bulunuruz. İnsanların arabalarıyla işten eve, evden