Eğitimde dincileşme - Prof. Dr. Esergül BALCI

Devlet toplumsal örgütlenmenin en egemen ve ileri şekli olup işlevleri bürokratlarca yürütülür. Sosyal devletin dışişleri, savunma, maliye, içişleri ve eğitim gibi görevleri vardır. Bu görevler anayasaldır. Devlet, anayasasında belirlenmiş olan siyasal sistemi benimseyen, sisteme bağlı ve sistemin gelişmesini sağlayan liderler yetiştirir. Bu, eğitimin siyasal işlevini oluşturur ve eğitimi dinler, sınıflar, uluslararası iktidar kavgasının parçası durumuna getirir. Devleti iktidara gelen parti yönettiği için eğitimi de kendi siyasal görüşü doğrultusunda yönetir. Siyasal partilerin sosyalleşme işlevi, var olan sistemi pekiştirerek sürdürme ve radikal değişme yaparak toplumu dönüştürme şeklindedir.SINIFSAL GEÇİRGENLİK ARACITürkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş yıllarında devlet politikası olarak ülkenin çağdaşlaşması için dönüştürülmesi yoluna gidilmiş, bu doğrultuda adımlar atılmıştır. Günümüzde ise iktidar tarafından daha önce yapılanın tersine, çağdaşlaşmadan geriye dönüş yolunda adımlar atılmaktadır. Bu adeta devlet politikası haline gelmiştir. Eğitim, askeri dönemle başlayan neoliberal ekonomi politikaları ve küreselleşmeyle, dini vakıf ve cemaatlerin, ulusal ve uluslararası şirketlerin pay kapma yarışının ortasında bırakılarak heder edilmiştir. Devlet asli görevi olduğu halde kademe kademe eğitimden uzaklaşmış, eğitimde özelleşme hedeflenmiş, bu da yoksul kesimlerin aleyhine olmuştur. Özünde önemli bir sınıfsal geçirgenlik aracı olan eğitim, bu özelliğini yitirmiş, Cem Karaca'nın şarkısında eleştirdiği "İşçisin sen işçi kal" yaklaşımı yerleştirilmiştir. Bu bağlamda hükümet 2003'te hazırlanan acil eylem planında, yüzde 2.5 olan özel eğitim payını, yüzde 10'a çıkarmayı hedeflemiş, bu da aşılarak yüzde 25'e gelinmiştir. 1965 tarih ve 625 sayılı özel öğretim kurumları yasasındaki, vakıf üniversitelerine "Yüzde 45'e kadar devlet yardımı yapılır" ibaresi değiştirilerek sınır kaldırılmıştır.ATATÜRKÇÜLÜKTEN UZAKLAŞMAÖte yandan Milli Eğitim Bakanlığı; Birlik, TÜRGEV, TÜGVA, İlim Yayma Cemiyeti, ENSAR gibi vakıflarla anlaşma imzalayarak eğitimi bir yerde bu dini vakıflara bırakmıştır. Bunlar, halk eğitim merkezlerinde Osmanlı Türkçesi, değerler olimpiyatı, namaz bilinci gibi eğitimler, diriliş temalı konferanslar, geziler, sportif faaliyetler düzenlemektedir. Eğitimler öncelikle