18 Mart zaferinin 108. yıldönümü - Doç. Dr. Hüner TUNCER

Çanakkale Savaşlarını iki ayrı olayla anımsamak gerekir. Bunlardan ilki, 19 Şubat-18 Mart 1915 tarihlerinde cereyan eden Çanakkale Deniz Savaşları; ikincisi de Mustafa Kemal'in ismini bir efsane olarak tarihe yazdırdığı 25 Nisan 1915'te başlayan Çanakkale Kara Savaşlarıdır. Biz burada Çanakkale Deniz Savaşlarını özetlemeye çalışacağız.Müttefik Donanma Komutanı Amiral Carden, Çanakkale Boğazı'na taarruz için 19 Şubat 1915 gününü seçmişti. Ancak 19 Şubat taarruzunda, müttefik donanma hedefine ulaşamamış ve Osmanlı tabyaları tahrip edilememişti. Bu harekâttaki başarısızlığı nedeniyle 16 Mart'ta görevinden ayrılan Carden'in yerine, İngiliz Amiral de Robeck getirildi.ER SEYİTİngiliz Savaş Konseyi'nde, Çanakkale Boğazı'nı geçmek üzere son ve kesin taarruzun 18 Mart günü yapılması kararlaştırılmıştı. İngiliz-Fransız filosu, 18 Mart şafağında Amiral de Robeck'in emrinde üç grup halinde Çanakkale Boğazı'na yaklaşmaya başladı. Birinci grupta İngiliz gemileri Queen Elizabeth, Inflexible, Agamemnon, Lord Nelson; ikinci grupta Fransız gemileri Suffren, Bouvet, Charlemagne, Goulois ile İngiliz gemileri Triumph ve Prince George; üçüncü grupta ise yine İngiliz gemileri Ocean, Vengeance, Albion, Cornwallis, Irresistible, Conopus, Swiftsure ve Majestic yer almaktaydı.Çanakkale Boğazı Müstahkem Mevki Komutanı Cevat (Çobanlı) Paşa, 18 Mart sabahı karargâhtan ayrılıp Kirte'deki birlikleri teftişe gitmiş ve ancak saat 16.30'da karargâha dönebilmişti. Bu nedenle, 18 Mart Boğaz Muharebesi'ni Kurmay Binbaşı Selahattin Adil Bey yönetti.Rumeli Merkez Grubu (Mecidiye, Hamidiye, Namazgâh tabyaları), yoğun bir ateş altındaydı. Mecidiye tabyasında iki ağır uzun menzilli top vardı. Bunlara ağır mermileri taşıyan dar demiryolları ile vagonlar tahrip olmuştu. Bu toplara ağır mermileri taşımak büyük bir sorundu. Cephanecilerin cephanelikten kaldıraçla çıkardıkları 275 kiloluk bir mermi, cephaneliğin kapısında kaldıracın askısında öylece duruyordu. Er Seyit, cephaneliğe yaklaştı ve cephanecilere asılı mermiyi sırtına vermelerini söyledi. Dev merminin sırtına yüklendiği Seyit, olağanüstü bir çabayla bunu kaldırmış ve can havliyle yürümüştü. Sırayla