Bir kanlı eylemin anatomisi...

İnsan, "Eşref-i mahlûkattır" yani yaratılmışların en şereflisi! Ama aynı zamanda insan -maalesef-bir yaratığa da dönüşebilmekte, türlü fenalığın ve azgınlığın timsali olabilmektedir! Oysa... Her insan ayrı bir dünyadır. Kaldı ki şu fani âlemde, insan hayatından daha önemli, daha kıymetli ne olabilir Ve elbette, Maide Suresi'nin 32. âyeti temel düsturdur. "Kim, haksız yere bir cana kıyarsa bütün insanlığı öldürmüş gibi olur!" Önceki gün, masumları hedef alan terör saldırısı hepimizin yüreğine ateş düşürdü. O anda biz veya bir yakınımız da İstiklâl Caddesi'nde bulunabilirdik! Kanlı olayın arka planına inildiğinde birbiri ile bağlantılı epeyce faktör dikkati çekiyor. Güvenlik ve istihbarat birimlerinin takip ve analizleri gösteriyor ki... Terör örgütü PKK-YPG, Türkiye içinde ve Irak'ın kuzeyinde zemin kaybettikçe, Suriye'ye ağırlık veriyor. Bilhassa Zap ve Gara sahasında barınamayan terör örgütünün yeni üs bölgesi olarak Kobani'yi seçtiği, Türkiye'ye ise çoğunlukla Afrin'den geçtiği anlaşılıyor. İçişleri Bakanı'nın, taziye mesajını kabul etmediği ülke eliyle farklı kimliğe büründürülmek istenen terör örgütü mensupları, kuzey Suriye'de küresel manada himaye edilip, büyütülüyor. Terör örgütünün, bir başka terör örgütü DEAŞ'tan edindiği bomba imali ve bombalı saldırı yöntemlerini Türkiye'ye karşı kullandığı görülüyor. Suriye Demokratik Güçleri adı altında ABD tarafından düzenli orduya dönüştürülmeye çalışılan ancak insan kaynağını PKK YPG'nin oluşturduğu kanlı yapı, genetiğindeki terör diziliminden asla çıkmıyor! Terör örgütünün Kandil'de sıkışan elebaşları, bağımsız bıraktığı hücre tipi yapılardan ısrarla eylem yapmasını, örgütün gücünü koruduğu mesajını vermesini istiyor. Örgüt, taşeron eylem gruplarından da istifade ediyor, yabancı istihbarat örgütlerinin şemsiyesi altında hareket esnekliği kazanabiliyor. Bu noktada, ABD'nin eski Suriye Özel temsilcisi James Jeffrey'in son beyanatı ayrı bir önem kazanıyor. Diyor ki... "SDG, Suriye'nin kuzeyinden Türkiye'ye saldırmıyor ama PKK Türkiye'ye karşı bazı faaliyetler yürütüyor!" "Terör faaliyeti" demiyor, o ayrı bahis! Sonra devam ediyor... "Türkiye, Suriye ve Irak'ta PKK'ya karşı politikasını değiştirmeyecek. SDG ise Washington'un ortağı olmaya devam edecek!" Sözde DEAŞ'la mücadele altında şekillenen bu tutum, yoruma bile gerek bırakmayacak kadar açık ve riskli! Terör örgütü PKKYPG'nin, Türk güvenlik güçlerini hedef aldığı, bu olayda sivilleri katletmesinin uluslararası desteğini ve propaganda gücünü azaltacağı yorumu yapılıyor. Bu nedenle terör saldırısının öncesindeki bağlantı ve rota özel olarak