AK Parti Seçim Beyannamesi'nin, "Türkiye Yüzyılı İçin Doğru Adımlar" başlıklı kapsamlı versiyonunun 176. Sayfa'sı önümüzdeki dönem için büyük önem taşıyor ve önceliğini koruyor! Biliyorsunuz... Cumhurbaşkanı seçimi 2. Turu öncesinde, her yöntemle TL'ye ulaşıp dövizde suni talep ve fiyat oluşturmak isteyen çevrelerle Merkez Bankası arasında sert bir mücadele yaşanıyor. Banka yönetimi, seçim ortamı nedeniyle olsa gerek, siyasi sonuçları da olabilecek kritik kararlarını, kabinedeki yetkili ve sorumlu isimlerle yeterince istişare edemiyor. İster istemez, sonradan düzeltmeli tedbirlerle ilerlemek durumunda kalıyor! Bu güncel tespitin ardından, başlıkta dikkati çektiğim 176. Sayfa'nın detayına girmek istiyorum. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan imzalı siyasi taahhüt özetle şöyle: "...AK Parti'nin 20 yılı aşkın birikimini ve dinamizmini yansıtacak olan ekonomi ekibimiz etkin bir koordinasyon içinde görev icra edecektir. Ekibimiz; kamu, özel kesim ve sivil toplum ile diyalog ve istişare içinde makroekonomik politika çerçevemizi güncelleyecek, yeni şartlara ve ihtiyaçlara göre alınması gereken tedbirleri kamuoyu ile paylaşacaktır. ... Ekonomik politikaların sosyal politikalarla bütüncül bir anlayış içinde şekillendirilmesi doğrultusunda Ekonomik ve Sosyal Konsey düzenli aralıklarla toplanacak ve buradan çıkan öneriler ilgili kurumlarımız tarafından hayata geçirilecektir!" 28 Mayıs'taki seçim sonrası Türkiye ekonomisi için bam teli burada, yani Anayasa'nın 166. Maddesi'nde... "Ekonomik ve sosyal politikaların oluşturulmasında hükümete istişarî nitelikte görüş bildirmek amacıyla Ekonomik ve Sosyal Konsey kurulur..." Kuruluş öyküsü her ne kadar 2001 yılına kadar uzanıyorsa da anayasal danışma mekanizması olması 2010 yılındaki anayasa değişikliğine dayanıyor. 2018 yılında ise Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne göre revize edilen çerçeve kanun karşımıza çıkıyor. İşin başından beri... Ekonomik ve Sosyal Konsey'in (ESK) "Ekonomik istikrarın tesisinde, büyümenin hızlandırılmasında, sosyal adaletin sağlanmasında, işsizliğin önlenmesinde, demokrasinin güçlendirilmesinde Hükümete ve gerektiğinde Meclis'e ülke gerçekleri ve geleceği konusunda görüşler bildirme ve sorumluluk paylaşma suretiyle katkılar sağlaması"