Vladimir Putin'i ve ailesini ne kadar tanıyoruz

Sovyetler Birliği'nin dağılması ve akabinde Yeltsin dönemi sonrasında enkaz halinde devraldığı ülkeyi tekrar gerçek bir süper güç haline getiren; Forbes Dergisi'nin her sene yayınladığı "dünyanın en güçlü adamı" sıralamalarında son 10 senede en çok birinci çıkan; Bir KGB ajanından Rus Devlet Başkanlığı'na kadar yükselen ve bugünlerde de Ukrayna'yı istila edeceği tartışılan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'i ne kadar tanıyoruz 1999 yılından beri Rusya'yı yöneten Putin son günlerde Ukrayna'daki muhtemel işgal girişimi ve savaş tartışmaları vesilesiyle gündemde. Rus devlet-toplum ilişkilerinde tarihten beri lider merkezli bir yapı bulunuyor. Bu nedenle de Rusya'da liderlerin karakterleri, zihniyetleri, dünya tasavvurları hem bugünü hem de geleceği tartışırken büyük yer tutuyor. Putin de hem Rusya hem de dünya için herhangi bir liderin ötesinde bir ağırlığa sahip. O halde hayatına dair bazı önemli durakların bilinmesi Putin'in karakterinin anlaşılması bakımından da önem arz ediyor. Putin'in aile geçmişi Vladimir Putin'in aile geçmişi aslında onun karakteriyle ilgili önemli dönüm noktaları barındırıyor. Mesela Vladimir Putin'in ailesi Kremlin'e çok da yabancı değil; Putin'in dedesi hem Lenin'in hem de Stalin'in aşçılığını yapmış birisi. Putin'in aile hikayesinde II. Dünya Savaşı çok önemli bir yer tutuyor. Bilindiği üzere Nazi Almanya'sı II. Dünya Savaşı'nda Leningrad'ı (St. Petersburg'un adını Bolşevikler Leningrad'a çevirmişti) kuşatmış ve uzun süren tarihî bir direnişle karşılaşmıştı. Putin'in babası gönüllü olarak orduya katılarak Almanlara karşı savaşmış ve Alman kurşunlarıyla ağır yaralanmış birisidir. O sırada Leningrad'da bulunan annesi ve kardeşi ise şehirdeki pek çok Rus gibi, kuşatmadan kaynaklanan açlık ve hastalıkla boğuşmaktadır. Putin'in annesi açlıktan ölmek üzereyken bulunmuş; ağabeyi ise çok küçük bir yaşta difteriden hayatını kaybetmiştir. Öte yandan aynı yıllarda Tver şehrinde yaşayan anneannesi ise Alman işgalciler tarafından katledilmiştir. Bugün hala mezarında "Alman faşistler tarafından katledildiği" yazmaktadır. Vladimir Putin'in yayılmacı "Büyük Rusya" ideallerine ve Rus millî kimliğine olan bağlılığı biraz da bu aile geçmişinde aranabilir. Nitekim yabancı işgallerle böylesine trajik bir şekilde karşılaşmış bir ailenin evladının bu izleri taşımamasını düşünmek imkansızdır. Sovyetler'in çöküşünün yarattığı travma Vladimir Putin Leningrad Devlet Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun olduktan sonra KGB'ye girmiştir. KGB kariyerine dair ayrıntıların pek bilinmediği Putin'in KGB geçmişine dair en çok konuşulan iddialardan biri