Menderes ve Zorlu Türk Mukavemet Teşkilatı'nı kurdurttukları için mi idam edildi

Geçtiğimiz hafta Kıbrıs'ın 'Kuva-yi Milliye'si olan; Kıbrıs'ta Türkleri Rumların soykırımından korumak için faaliyet göstermiş Bozkurt amblemli Türk Mukavemet Teşkilatı'na "illegal" veya "suikastçı" gibi hakaretler edilmesi şaşırtıcı değil. Neden mi Çünkü TMT'ye yönelik bu kin ve nefret yeni değil. Kıbrıs'ta Rumların soykırım girişimlerine karşı kendilerini korumak üzere bir araya gelmeye çalışan Türkleri TMT olarak Özel Harp Dairesi aracılığıyla teşkilatlandıran kişi Şehit Başbakan Adnan Menderes'tir. Dahası Türkiye'de silahlı eğitim aldıran ve silahları gönderen kişi de Başbakan Adnan Menderes'tir. Konuyla ilgilenen kişi de Şehit Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu'dur. Sadece Türk Mukavemet Teşkilatı'nı kurdurtmaları değil aynı zamanda da Zürih ve Londra Antlaşmaları ile o güne kadar en ufak bir alaka gösterilmemiş Kıbrıs'ta Türkiye'nin garantörlük almasını sağlayarak ileride Türkiye'nin adaya müdahalesini uluslararası hukuk bakımından mümkün kılmış kişiler de Menderes ve Zorlu'dur. DARBECİLER TMT'YE "MENDERES'İN GİZLİ SİLAHLI GÜCÜ" DİYOR İşte 27 Mayıs Darbesi ile bu ikisinin hedef alınıp daha sonra da idama giden süreçte Kıbrıs Türkleri ve TMT'nin nasıl akamete uğratıldığını Rauf Denktaş'tan dinleyelim: "27 Mayıs olduğu gece Rıza Vuruşkan bana telefon etti... Dr. Küçük'e gidip uyandırdık. Kendisine durumu anlattık. Tabii çok üzüldü. Ben de çok üzüldüm. Kıbrıs'a muazzam yardım eden Menderes-Zorlu ikilisi ortadan kaldırılıyordu. Bilahare sağda solda Kıbrıs'a gönderilmek üzere depolanmış silahlar bulunmaya başladı. 'Bunlar halkı silahlandırmak üzere toplanan silahlardır' diye kullanılmak istendi mahkemede aleyhlerine. Biz Dr. Küçük'le beraber bunların Kıbrıs'a gönderilmek üzere hazırlanan silahlar olduğunu duyurduk ama TMT derhal kaka oldu. "Menderes'in silahşorları" anlamına gelen bir şeyler söylendi ve buraya gelen ihtilal büyükelçisi Emin Dirvana, TMT'nin adını bile duymak istemez durumdaydı. Bir gün bize gelip dedi ki 'Yorgacis, Yunanistan ve Türkiye'den polis getirip silahları toplamak istiyor. Ne dersiniz' Ben de 'Efendim, Yorgacis EOKA'nın silahlarının nerede olduğunu bilen adam. Ben de TMT'nin silahlarının nerede olduğunu bilen adamım. Eğer böyle bir şey yapacaksanız ben bu silahları size Atatürk Meydanı'nda yığarım ve teslim ederim. Türkiye'nin silahlarıdır bunlar, mukavemet silahlarıdır. Tedhiş silahı değildir' dedim ve onu da öyle gönderdik..." "BU MEMLEKET İÇİN HİÇBİR ŞEY YAPMADIMSA KIBRIS İÇİN YAPTIM" Fatin Rüştü Zorlu idam sehpasına gitmeden önce tam olarak böyle demişti. Zorlu Kıbrıs