İngiltere'nin geri dönüşü

Hayır, şehir yıllar sonra büyük beceriksizlikler neticesinde kar yağışına esir düşerken İstanbul Belediye Başkanı'nın İngiltere Büyükelçisi ile yemek yemesinden bahsetmeyeceğim. Bu yemeğin aslında yenmediğini iddia edip bir belediye etkinliği parası veya ajans fonlaması uğruna belediye başkanını çaresizce savunmak için itibarlarını feda eden şarkıcı, komedyen, manken tayfasından da bahsetmeyeceğim. O konuda sözün bittiği yerdeyiz zaten. Esas şimdi dünyadaki çok önemli bir değişimden; dünyanın eski süper gücü, bir zamanların "üzerinde güneş batmayan imparatorluğu" İngiltere'nin uzun bir zaman sonra Ukrayna meselesinde Rusya ile savaş noktasına gelecek kadar dünya gündemine tekrar oturmasından bahsedeceğim. İNGİLTERE'NİN UKRAYNA İLE NE ALAKASI VAR Putin'in Ukrayna başta olmak üzere eski Sovyet coğrafyasını "mutlaka geri alınması gereken Rus toprakları" olarak gören bir zihniyete sahip olduğunu daha önce bu köşede yazmıştım. Güney Osetya ve Abhazya ile başlayan bu "geri alma" süreci daha sonra Kırım'la devam etti. Sırada Ukrayna'nın doğusundaki Donbas bölgesinin ve hatta tüm Ukrayna'nın olduğu tartışılıyor. Yine aynı şekilde Batı'nın böyle bir işgal girişimine nasıl bir cevap vereceği de tartışma konularından biri. Bu tartışmalarda ABD yaptırımlardan bahsederken; Fransa ve Almanya'nın Rusya'yı karşılarına almak istemediği anlaşılıyor. Öte yandan İngiltere Rusya'ya karşı askeri tehditlere varacak bir dille net bir pozisyon alıyor. 100 sene öncesinin süper gücü İngiltere dünya savaşları, imparatorluk çağının kapanması ve dünya sistemindeki dönüşümlerle birlikte tahtını ABD'ye bırakmıştı. Özellikle Avrupa Birliği'nin kurulmasıyla Fransa ve Almanya ile girdiği rekabet ve AB'nin kısıtlayıcılığı İngiltere'yi daha geri plana atmıştı. İNGİLTERE'NİN İMPARATORLUK NOSTALJİSİ İngiltere'de yaşamış olanlar bilir. İngilizler bireysel anlamda çok olmasa da devlet bilinci, kurumları, kavramları ve siyasal zihniyetleri itibariyle gelenekçidir. İmparatorluk çağından kalma kurumlar, kavramlar, yönetim anlayışları, siyasal alışkanlıkları ve sembolleri devam ettirirler. Bu aslında bir imparatorluk nostaljisini de içerir ve bir bakıma biz Türklerdeki imparatorluk mazisi özlemine benzerdir. İşte bu imparatorluk hissiyatı ve vizyonu; Almanya ile girilen rekabetteki dezavantajlarla ve göçmen karşıtlığıyla birleştiğinde Avrupa Birliği'ne üyeliğin devamı için şartları ortadan kaldırmıştı. Brexit bir anlamda bağımsız ve yeniden büyük İngiltere ideallerinin de bir parçasıydı. O dönem Brexit kampanyasına öncülük eden bugünün Başbakan'ı Boris Johnson'ın "Küresel Britanya" adıyla duyurduğu son vizyon belgesinde de İngiltere'nin yeni bir