Hiç değilse Ecrin'den utanırlar diye bekledim...

Bekledim... Biraz zaman vereyim, belki bu sefer yanıltırlar diye bekledim... Batıcı kültürel hegemonya ve PKK ilişkisini çok defa yazmış olmama rağmen bekledim. Hemen yazmak istemedim. Canımız Türkiye'mize, İstanbul'umuza, İstiklal Caddemize, Ecrin'imize kastedenlere karşı ortak bir ses olalım, çatlak ses çıkarmadan birlikte düşmana karşı tepki koyalım diye bekledim. Vatan, millet, devlet kavramlarını geçtim; insanlık adına bekledim. Yanılmak istememe ama yanıltmayacaklarını da bilerek bekledim. Boşuna beklemişim. Yabancı devletlerin dolarlarıyla fonlanan medyanın kaybetmişlik sendromu yaşayan 2. sınıf mensuplarından, çaptan düşmüş şarkıcı oyuncu, manken, komedyen tayfasına kadar birçok kişi yine yanıltmadı. Güvenlik güçleri terör saldırısı ile ilgili birçok kişiyi hemen yakalamış ve bunların terör örgütü bağlantıları ortaya çıkarılmışken öfkeyle tepki gösteriyormuş gibi yapıp öfkelerinin adresini PKK yapmayanları ve hatta terör örgütünü değil de devleti suçlamaya kalkanları yine gördük. Artık bu terör örgütlerinin paralı terörist kullanan istihbarat bağlantılı taşeron şirketlere dönüştüğünü bilmeyenlerin bombacının kimliği üzerinden yaptıkları cahilce çıkarsamaları da; çaresizce PKK'yı aklamaya çalışmalarını da gördük. Zaten katiller sürüsü PKK aleyhine tek kelime etmeyenleri, siyasi şubesini meşru bir siyasi partiymiş gibi sunmaya çalışanları, akademisyen kılıklı tipleri toplayıp Kandil talimatıyla bildiri imzalatanları 2015-2016'lardan beri görüyoruz. O kadar ki 2015 yılında İngiltere'deki bir İtalyan akademisyen arkadaşım o dönem Türkiye'de sık sık patlayan bombalar üzerine bana "sizin ülkenizde devlet halkı bombalıyormuş" diyebilmişti. Ben bu saçma sapan kanıya nereden vardığını biraz da sert bir biçimde sorduğumda "ben ne bileyim, bana x kişi söyledi. Sonuçta o da Türk. O söyleyince inandım" demişti. O ismini verdiği x kişi bir "Türk" akademisyendi, evet. Şu anda hala bir Türk devlet üniversitesinde çalışıp, yurtdışında kapalı kapılar ardında "katil" dediği devletten maaş almaya devam edecek kadar da ahlaksız. Bu sadece bir örnek. Binlercesinden bir tanesi. Son günlerde yine PKK'nın katliamlarını aklamaya, tepkilerin odağını dağıtmaya, seçim öncesi "HDP"nin kurgulanmış imajının zarar görmesini engellemeye çalışan küresel network'ün dolarlarıyla, sözde medya mecraları gibi görünen istihbarat unsurlarıyla, reklam ajanslarıyla beslediği gazeteci, oyuncu, komedyen, manken tayfasının en azından bir kısmına PKK'nın PR'ının yapılması talimatı verildiğinden şüpheniz olmasın. Bir kısmı bunu dolar karşılığı yaparken bir kısmı bunu gönüllü yapıyor. Bunların içinde kültürel hegemonyanın hoşuna gidecek lafları söyleyince