Gazze'de geçici ateşkes kalıcı barış getirir mi

Gecikmeli de olsa Hamas- İsrail çatışmasında ilk ateşkes anlaşması geçtiğimiz cuma günü uygulanmaya başlandı. Ateşkesin ilk günü 13 İsrail'li esire karşılık 39 Filistin'li esir takas edildi. Bu süreç toplam 3 gün daha devam edecek gibi görünüyor. Şayet anlaşma sağlanırsa ateşkesin ilave esir takası karşılığı birer gün daha uzatılması ihtimal dahilinde. Ancak bu ateşkesi sadece esir takası temelinde okumamak gerekir. Aynı zamanda neredeyse açlık ve susuzluktan toplu ölümler yaşama noktasına gelmiş Gazze'deki Filistinlilerin insani yardımlara kavuşmuş olması da ayrıca sevindirici bir durumdur. Bu kapsamda İsrail'in Gazze halkına yönelik barbarca niyet ve tutumlarının geçici de olsa durdurulabilmiş olması insani başarıyı göstermesi bakımından önemlidir. Savaş'ın 49. gününde ateşkesin gerçekleşmesi İsrail ordusunun karadaki başarısızlığının yanında dünyada İsrail'e karşı yürütülen kolektif insani hareketlerin oluşturduğu baskının da bir sonucudur. Daha önce de belirttiğim gibi 4-5 günlük ateşkes sürecinde İsrail ordusunun eksiklerini tamamlayabilmesi ve geçmiştekinden daha güçlü hale gelebilmesi çok mümkün değildir. İsrail ordusunun verdiği insan kayıpları ile silah teçhizat ve malzeme kayıplarının tamamen telafi edilebilmesi için ateşkes süresi yeterli değildir. Bu nedenle ateşkes sonrası İsrail'in başlatacağı olası saldırıların uzun süre devam edebilme şansı zayıftır. Muhtemelen 3-4 hafta sonra sahada kara saldırılarının tıkanmasına bağlı olarak yeniden ateşkesin gündeme gelmesi son derece muhtemel görünüyor. Ateşkesten sonra İsrail ordusunun aynı zamanda Gazze'nin güneyine operasyon yapması halinde ise zayiat riski çok daha fazla artacağından İsrail için bu seçenek çok mantıklı olmayacaktır.

Gazze'de bunlar yaşanırken büyük resimde neler oluyor diye baktığımızda Ukrayna'da Rus güçlerinin Donbas'tan Kırım'a kadar yaklaşık 6.000 kilometrelik savunma mevzileri hazırladıklarını görüyoruz. Bu durum Rus ordusunun Ukrayna'da yeniden taarruz kabiliyeti kazanıncaya kadar savunmada kalmak niyetinde olduğunu göstermektedir. Yeterli hazırlık seviyesine ulaştıktan sonra muhtemelen ilk etapta Dinyeper nehrine kadar olan Ukrayna'nın doğusunu ele geçirmek için Rus ordusunun taarruz etmesi kuvvetli bir ihtimaldir. Bunun için Rusya'nın hazırlık yaptığını görmekteyiz. Dolayısıyla Kuzey-Güney hattında hazırlanan 6000 kilometre uzunluğundaki savunma mevzilerinin daha sonraki stratejik Rus taarruzunun emniyetini sağlamak amacıyla oluşturulduğunu ifade etmek isterim. Yani Ukrayna'da savaş devam edecek.

Bizi yakinen ilgilendirdiği için Suriye'deki gelişmeler ülkemizin güvenliği açısından önem arz etmektedir. ABD Suriye'deki PKK PYD'liler üzerinden vekalet devleti oluşturabilmek için elinden geleni yapmaya devam ediyor. En son olarak Suriye'deki PKK'lılara alçak irtifa hava savunma füzeleri vermeye hazırlandığına dair bilgiler gelmekte. Avanger (İntikamcı)-THAAD sistemi olarak bilinen bu füze sistemleri taktik tekerlekli araçlar üzerine monte edilmiş 5 kilometre menzilli ve ısı güdümlü Stinger hava savunma füzelerini ihtiva etmektedir. İran destekli silahlı gruplara karşı PKK'nın hava savunmasını sağlamak amaçlı olduğu belirtirse de asıl amacın Türkiye'nin Suriye ve Irak'taki Terör hedeflerini vurmak için düzenleyeceği hava harekatlarını sınırlandırmak olduğunu söyleyebiliriz. Ayrıca Suriye ve Irak'taki İran destekli silahlı grupların ABD üslerine yaptığı saldırılar hava saldırıları değil kara saldırıları şeklinde gerçekleştirilmektedir. Bu nedenle ABD'nin Suriye'deki PKK'lılara hava savunma sistemleri vermesine dayanak olarak gösterdiği husus asılsız ve temelsizdir. Avanger-THAAD hava savunma sistemi bizim savaş uçaklarımız için bir tehdit oluşturmasa da SİHAİHA'larımız için problem çıkarabilirler. Türkiye'nin her halükarda ve her durumda ellerinde hava savunma sistemleri olsun veya olmasın PKK'lıları Suriye ve Irak'ın her noktasında vurabilme kabiliyeti fazlasıyla mevcuttur. Ancak burada önemli olan ABD'nin arka plandaki sinsi niyeti ve fırsat bulursa neler yapabileceğinin anlaşılmasıdır. Ayrıca İsrail'in Gazze'de uyguladığı barbarlığa karşı Türkiye'nin tavır almasının bir sonucu olarak ABD ve İsrail'in GKRY ve Yunanistan'ı da Türkiye'ye karşı hareketlendirmeye çalıştığını görmekteyiz. O yüzden dünya Gazze'ye odaklanmışken büyük resimdeki gelişmeleri kaçırmamak önemlidir. Özellikle Türkiye'nin savunma sanayi kapasitesini olabildiğince kısa zaman içerisinde daha yüksek seviyelere çıkarması ve caydırıcılığını daha da arttırması son derece önemlidir.