Genelde her seçim öncesi bir "kritik seçmen grubu kim" tartışması yapılır. Bu tartışmayı yapanların birçoğu bilimsel bir yöntemle anket bile yapamayan bazı kamuoyu araştırmacıları (işini düzgün yapan istisnalar hariç) ve yine kerametleri kendilerinden menkul "liberal" gazetecilerden oluşur. Genelde "en kritik seçmen" grubunun kim olduğunu bu yorumcular kendi menfaatlerine ve siyasal ajandalarına göre belirler. Mesela söz konusu yorumcuların çoğu PKK'ya taviz verilmesinin kamuoyunu oluşturmak amacıyla bu soruya birkaç ezber cümleyle cevap verir. Bunlara kulak verdiğimizde genelde "en kritik seçmen grubu Kürt seçmenler" ezberini duyar peşine de "AK Parti'nin milliyetçi, devletçi, güvenlikçi politikalar izlemesi ve MHP ile ittifakı Kürtleri AK Parti'den uzaklaştırıyor" sözlerine maruz kalırız. Peki, gerçekten böyle mi Geçmiş seçimler tersini söylüyor: Mesela bu önermelerin tersine, çözüm sürecinin devam ettiği 7 Haziran 2015 Seçimleri'nde AK Parti Güneydoğu ve Doğu Anadolu'da tarihindeki açık ara en düşük oyu almıştı. Üstelik Türkiye'nin geri kalanındaki milliyetçi-muhafazakar seçmende de büyük kan kaybı yaşamıştı. Ama terörle mücadelenin etkili bir şekilde başladığı 1 Kasım 2015 Seçimleri'nde hem kaybettiği milliyetçi oyları geri almış hem de Güneydoğu ve Doğu Anadolu'daki oylarını tekrar yükseltmişti. Dahası mücadelenin sürdüğü ve üzerine de MHP ile Cumhur İttifakı'nın kurulduğu 2018 Seçimleri'nde Güneydoğu ve Doğu Anadolu'daki oyları daha da artmıştı. Cumhur İttifakı 2019 Yerel Seçimleri'nde ise batıdaki pek çok büyükşehri kaybetmesine rağmen Güneydoğu ve Doğu Anadolu'daki oylarını daha da artırmış; pek çok belediye de almıştı. MHP de Güneydoğu ve Doğu Anadolu'daki oylarını neredeyse 2 katına çıkarmıştı. Nitekim ittifakın Türkiye geneli oy oranı yine 52 seviyesindeydi. Yani AK Parti ile MHP ittifak yaptığında da PKK ile mücadele devam ettiğinde de bazılarının iddia ettiğinin tam tersine Kürt kökenli kardeşlerimizin oyu Cumhur İttifakı'na daha fazla yöneliyor. Çünkü Kürt kardeşlerimizin önemli kısmı kendisini Türk milletinin parçası olarak görüyor ve dolayısıyla milliyetçi bir hassasiyetle mağduru oldukları PKK'nın güçlenmesini istemiyorlar. En önemlisi de artık HDP ile AK Parti arasında da yüksek seviyede bir oy geçişkenliği yok, bunun Türkiye genelinde en fazla 1 civarında kaldığı yine birkaç seçim sonucunda görünen başka bir durum. Ayrıca Türkiye'yi etnik kompartımanlardan oluşan bir ülkeymiş gibi varsayan; etnisite veya kavmiyet merkezli anlayan bakış açısı hakikati ortaya koyamadığı kadar da geri ve oryantalist. Türkiye öyle sömürgecilerinin fantezilerindeki gibi bir etnisiteler toplamı falan değil. Burası Suriye veya Irak da değil. İmparatorluk merkezi. Peki, en kritik seçmen grubu kim mi En kritik ve dahası en büyük seçmen grubu bütün kamuoyu araştırmalarında da seçim sonuçlarında da görüldüğü üzere milliyetçiler. Kendisini