1914: Avusturya- Macaristan veliahdını kim vuracak

Adeta fırtına öncesi sessizliğin hissedildiği günlerden geçiyoruz. Rusya'nın Ukrayna'yı işgal girişiminin yoğun bir şekilde tartışıldığı; İran'ın vekil unsuru olan Husilerin Birleşik Arap Emirlikleri'nin başkenti Abu Dabi'deki üç ayrı hedefe saldırı düzenlediği; Bosna'da Bosnalı Sırpların yeniden savaş tamtamları çaldığı; Libya'da ve Suriye'deki kaosun devam ettiği; Doğu Akdeniz'de Yunanistan'ın kendisine hamilik yapan devletlere dayanarak kışkırtma peşinde koştuğu bir dönem... Üstelik bu meselelerin hepsi Türkiye ile bir şekilde ilişkili meseleler. Hatta Türkiye'nin askeri olarak müdahale ettiği veya etme potansiyelini açıkça gösterdiği yerler. Zaten günümüzün çok kutuplu dünyasında henüz bir dengeye kavuşmamış güç ilişkileri pandemiyle başka bir aşamaya geçmişken adeta herkes bir yerde patlayacak bir kıvılcımı bekliyor. Sanki bütün dünya kamuoyunun Avusturya - Macaristan İmparatorluğu veliahdının öldürülmesini beklediği bir 1914 havası. 1914'teki kıvılcım Balkanlar'da Saraybosna'da çakılmıştı. Tarihin bir cilvesi olsa gerek, herkes Ukrayna'ya yoğunlaşmışken, yine ilk kıvılcımın aynı yerde ve yine Sırplar tarafından çakılması ihtimali bir yanda duruyor. BALKANLAR'DAN GELEN SOĞUK HAVA DALGASI 16 Aralık 2021'de bu köşede "Göz Bebeğimiz Bosna'da Neler Oluyor" başlığıyla tahlil etmiştim. Bosna Savaşı sonrasında yapılan Dayton Antlaşması'na göre kurulmuş Bosna-Hersek bünyesindeki Bosna Sırp Cumhuriyeti kaynaklı bir gerilim sürekli tırmandırılıyor. Önce Srebrenitsa Soykırımı'nın inkarını suç sayan yasaya itiraz edip Bosna Devleti'nin yargısının, ordusunun ve idari organlarının faaliyetlerini yasaklayan Bosna Sırp Cumhuriyeti bölgedeki barışı tehdit ediyor. Bosnalı Sırpların lideri olan Milorad Dodik bu gerilimi tırmandırma siyasetinde cesareti ise geçtiğimiz günlerde Kremlin'de görüştüğü Vladimir Putin'den alıyor. Son günlerde Bosnalı Sırpların düzenlediği yürüyüşlere Bosnalı Sırp polislerin de yürüyüşe katılması; soykırımcı Karadzic lehine slogan atılması ve Aliya İzzetbegoviç'e yönelik hakaretler yetmiyormuş gibi Srebrenica Soykırımı anıtlarına yapılan saldırılar da meselenin ciddiyetini gösteriyor. Diğer yandan da Hırvatlar da ortaya çıkacak bir kaostan faydalanmak ve Bosna içindeki Mostar gibi bölgelerde hak iddia etmek için boş durmuyor. Hırvat Cumhurbaşkanı'nın biraz da Almanya'dan aldığı güçle yaptığı açıklamalar bunu gösteriyor. Aynı şekilde Kosova'daki Sırpların da gerilimi tırmandırıcı hareketleri gözlerden kaçmıyor. Sırbistan'la birleşme hayalleri kuran Kosovalı Sırpların da bir yandan Kosovalı Arnavutlarla karşı karşıya gelmesi riski ortaya çıkıyor. Kosovalı Sırplar Rusya'ya güvenirken