Bana deseler ki; "Yılın spor yazarını seçeceğiz. üç aday söyleme hakkınız var. Kimleri önerirsiniz.." Cevabım açık; üç adayımdan biri "Uğur Meleke" olurdu; Ömer Faruk Ünal gibi Sevgili okurlarım "Ya üçüncüsü" diye sormayın; "o gizli"; bende kalacak Sevgili Uğur Meleke ile "yazdığı gazetenin spor sayfası hariç" onunla hiç beraber olmadım, konuşmadım, sohbet etmedim. Ama Kişiliğine de, "tarafsız, bağımsız, bilgi ve gerçek dolu" yazılarına da hayranım. Seçtiği konulardan, spora, futbola bakış açısına, önerdiği çözümlere kadar Ondan "çok şey öğrendiğimi" de yazarak, "Yeni TFF Başkanı'na açık mektup" başlıklı yazısına paragraf açıyorum Açıyorum ki, "Kadro mühendisliğini yaptığı Galatasaray takımını 'enkaz hâlinde bırakıp giden' baş sorumluyu 'korumak ve gündemden kaçırmak' gayreti içinde, 'enkazı devralan' Torrent'i daha 4'üncü maçtan itibaren, 'her Galatasaray maçı sonrasında' ekrana ve de ertesi sabah gazetelerinin spor sayfalarındaki köşelerine kurulduklarında hedefe koyan" anlı ve de şanlı yorumcu yazarlarımız, onu örnek alsınlar!.. Diyor ki, Meleke; "Dünya futbolu da yapısal bir dönüşümün eşiğinde: Bir taraftan Şampiyonlar Ligi yeniden şekillenip 36 takıma çıkıyor. Bir taraftan Avrupa Süper Ligi ve 24'lü FIFA Kulüpler Dünya Kupası gündemde. VAR hayatımıza girdi, futbolda başka kritik kural değişiklikleri olası. Finansal Fair-Play yeniden yapılandırılıyor. Bir taraftan da Türk futbolu FIFA'da en fazla uyuşmazlık dosyasına sahip ülke. O yüzden bu seçim, herhangi bir seçim değil. Yeni TFF Başkanı'nın kulüpleri memnun etmekten daha önemli görevleri var bence." Ve "acıklı" hâlimizi altı cümle ile özetleyerek, yeni TTF Başkanı'na düşecek görevi de anlatıyor; "UEFA ülkeler sıralamasında 20'nci basamağa düştük. Yani futbolda 30 yıl geriye gittik.