Sterlin tepetaklak

Yeni başbakan Liz Truss ülkenin kaymak tabakasını oluşturan 600 bin kişiyi ilgilendiren 45 milyar sterlin maliyetli vergi indirimi paketi açıkladı. Paketin borçlanarak finanse edilecek olması üzerine piyasa faturayı sterline kesti İngiliz sterlini Amerikan doları karşısında tarihin en düşük değerini gördü. Kral 3. Charles, uğurlu gelmedi diye düşünenler olabilir. Kabahat onda değil. İşleri asıl karıştıran, İngiltere'nin çiçeği burnunda Başbakanı Liz Truss. Yeni başbakan ekonomideki ilk icraatında çuvalladı. Eline yüzüne bulaştırdı. Enflasyonun son 40-45 yılın zirvesinde gezindiği bir dönemde enflasyonu daha da besleyecek gereksiz bir vergi indirimini devreye soktu. Dünyadaki mevcut genel eğilim, varlıklı kesimden daha fazla vergi alma yönünde. Bu yönelişin çeşitli sebepleri var. Kamu bundan 15 sene öncesine kıyasla ekonomide daha aktif bir rol oynuyor. Altyapıdan teknolojiye, sağlıktan eğitime kadar birçok kritik alana yönelik kamu harcamaları artıyor. Neoliberalizmin neden olduğu enkazı temizlemek için bu bir zorunluluk. Bu harcamaları finanse etmek için ilave vergi gelirlerine ihtiyaç var. Gelir ve servet vergisi gibi uygulamalarla zenginlerden daha fazla vergi alınmaya çalışılmasının bir başka nedeni ise gelir dağılımını düzeltmek. Yani zenginden alıp fakire daha fazla vermek. İngiltere'nin vergi indirimi paketi ise bunun tam tersini yapıyor. Thatcher dönemini hatırlatan bu neoliberal politikanın harcamaları ve yatırımları teşvik ederek ekonomik büyümeyi desteklemesi bekleniyor. İktisadi faaliyetti belli kesimler için canlandırma ihtimali olsa da vergi indiriminin gelir ve servet eşitsizliği üzerinden İngiliz toplumuna bindireceği yükün maliyeti çok daha fazla olacaktır. KAYMAK TABAKAYI MUTLU ETMEK İÇİN İngiltere'nin kaymak tabakasını oluşturan yaklaşık 600 bin kişiyi ilgilendiren bu vergi indiriminin hazineye maliyeti 45 milyar sterlin. Bu yüksek meblağ için İngiliz hazinesinin ayırmış olduğu bir kaynak yok. Yani vergi indirimi borçlanma yoluyla finanse edilecek. Bu tercihe finans piyasalarının aşırı reaksiyon göstermesinin nedeni de bu. Piyasa, İngiliz hükümetine madem hazine sorumsuzca borçlanacak o zaman ben de daha fazla faiz talep ediyorum mesajı verdi. Hazine tahvillerine talep düşünce, faizler yükseldi. Enflasyonun daha da artacağı endişesi, yeni hükümete duyulan güveni sarstı. Sterlin çakıldı... Bu gelişmeler, hazine tahvilleri üzerinden yüksek miktarda işlem yapan emeklilik fonlarını zora soktu. Emeklilik fonları topu dikmesin diye İngiltere Merkez Bankası (BoE) devreye girdi. BoE para politikasını sıkılaştırdığı bir dönemde 65 milyar sterlinlik tahvil alım programı açıklamak zorunda kaldı. Enflasyonu düşürmek için faizleri arttıran BoE'nin mevcut politika duruşuna tamamen zıt bir hamle bu. Başka çareleri olmadığı için bu çelişkiye imza attılar. IMF AYAR VERDİ IMF, İngiliz hükümetini açıktan eleştirdi. Toplumdaki gerçek ihtiyaç sahiplerini hedeflemeyen böylesi bir politikanın enflasyonu arttırmak ve gelir dağılımını bozmaktan başka bir işe yaramayacağına yönelik bir uyarı geldi. IMF yönetimi İngilizlere bu politika kararını gözden