Her üç ülkeden biri daralacak

Yüksek enflasyon, artan faiz oranları ve enerji darboğazı küresel ekonomiyi yavaşlatıyor. IMF'ye göre ülkelerin üçte biri daralma tehlikesiyle karşı karşıya. Yavaşlama maliyetinin 2026'ya kadar 4 trilyon 'a ulaşması bekleniyor Bu uyarı IMF'den geldi. Yüksek enflasyon, artan faiz oranları ve enerji darboğazı küresel ekonomiyi yavaşlatıyor. IMF'in güncel tahminlerine göre, mevcut koşulların sürmesi durumunda ülkelerin üçte biri bu yıl veya 2023'te ekonomik daralma tehlikesiyle karşı karşıya kalacak. Bu yılın başında yapılan tahminlerde daralma yaşayacağı düşünülen ülkelerin oranı sadece yüzde 4.2 idi. Ekonomik koşullar son 7-8 ay içerisinde çok hızlı sertleşti. Bunun en önemli sebeplerinden bir tanesi savaş. Bir diğeri ise inatçı enflasyon karşısında merkez bankalarının koordineli ve beklenenden hızlı biçimde faizleri artırmaları. Küresel ekonomideki bu yavaşlamanın 2026'ya kadar toplam maliyetinin 4 trilyon dolara ulaşması bekleniyor. Az buz bir rakam değil bu. Alman ekonomisi büyüklüğünde bir ekonomik kayıptan bahsediyoruz. IMF, küresel ekonominin bu yıl yüzde 3.2, 2023'te ise yüzde 2.7 büyümesini bekliyor. 2022 ve 2023 için küresel enflasyon beklentisi ise sırasıyla yüzde 8.8 ve yüzde 6.5. IMF, Türkiye ekonomisinin hem bu yıl (yüzde 5) hem de 2023'te (yüzde 3) dünya ortalamasının üzerinde bir büyüme performansı sergilemesini bekliyor. Büyüme bizim güçlü yönümüz. Ama bu canlı ekonomik ortamın bir maliyeti var. O da yüksek enflasyon. Dünya ortalamasının yaklaşık dokuz katı daha yüksek bir enflasyona sahibiz. RESESYON DEĞİL, YAVAŞLAMA VAR Türkiye'de iktisadi faaliyet her ne kadar görece hızlı bir seyirde ilerlese de küresel gelişmelerden kendinizi tamamen soyutlayamıyoruz. Dış pazarlardaki yavaşlama ister istemez içeriyi etkiliyor. İhracat iklim endeksi son iki aydır eşik değerin altında. Avrupa ve Kuzey Amerika pazarlarında zayıflama emareleri var. Orta Doğu pazarı ise yüzleri güldürüyor. Ama tabi ki bu, tek başına Batı pazarındaki ivme kaybını telafi edemez. İhracat siparişlerindeki yavaşlama kendini sanayi üretimi rakamlarında hissettirmeye başladı. Sanayi üretimi ağustosta yıllık bazda yüzde 1'lik artış kaydetti. Son iki yılın en cılız artışı. Google arama verilerine ve makine öğrenmesine dayalı bir metodolojiyle hesaplanan OECD'nin Haftalık İktisadi Faaliyet Takipçisi verisi de yılın üçüncü çeyreğinde Türkiye ekonomisinin hafif ivme kaybettiğine işaret ediyor. Bu veri gerçek ekonomik büyüme ile bire bir örtüşmese de grafikten görüleceği üzere, gidişatı gösterme noktasında güçlü bir sinyal veriyor. Yavaşlama henüz kendini tam anlamıyla iç pazarda göstermiyor. Perakende satışlar