İşte tamamlayıcı emeklilik sisteminin detayları

2024-2026 dönemini kapsayan Orta Vadeli Program (OVP) açıklandı. En dikkat çekici kısımlarından biri de program dönemi içinde tamamlayıcı emeklilik sistemine geçilecek olması.

OVP'ye göre; BES'te, Otomatik Katılım Sisteminin (OKS), işverenlerin de katkısı ile ikinci basamak emeklilik sistemine dönüşeceği tamamlayıcı emeklilik sistemi kurulacak.

Programın açıklanmasından hemen sonra da Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, bir değerlendirme yaparak, yeni bir BES modeli öngördüklerini, tasarrufları, sistemde kalış sürelerini ve fon tutarını artırmayı amaçladıklarını söyledi.

KIDEM TAZMİNATINI KAPSAMIYOR

OVP'ye göre, tamamlayıcı emeklilik sistemi 2024'ün son çeyreğinde hayata geçecek. Peki, sistem nasıl işleyecek, nasıl bir emeklilik sistemi olacak Detaylarını anlatayım. Öncelikle şunun söyleyeyim, kurgulanacak tamamlayıcı emeklilik sisteminin kıdem tazminatı ile hiçbir alakası yok. Bunu niye söyledim Çünkü tamamlayıcı emeklilik konusu gündeme gelir gelmez kimi kesimlerden 'kıdem kırmızı çizgimiz' söylemleri başladı. Yeni kurgulanacak sistem kıdem tazminatı ile ilgili bir düzenleme ya da tasarruf içermiyor. Daha da ötesi, BES'in, kıdem tazminatı ile hiçbir ilgisi ya da ilişkisi yok.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

OTOMATİK KATILIM SİSTEMİ

Daha iyi anlaşılması için biraz detay vereyim. OVP'den de anlaşılacağı üzere OKS'nin, işverenlerin de katkısı ile ikinci basamak emeklilik sistemine dönüşeceği bir tamamlayıcı emeklilik sistemi kurulacak. Nedir OKS 2017 yılında çalışanların, işverenleri tarafından BES'e dahil edilmesine imkan tanıyan Otomatik Katılım Sistemine (OKS) geçildi. Altı yıldır, tüm çalışanların maaşlarından yüzde 3 kesilerek, otomatik BES'e aktarılıyor. Çalışan isterse sistemde kalarak tasarruf ediyor; istemezse de sistemden ayrılıyor. Altı yıl içinde de 24 milyona yakın çalışan sisteme girdi, zaman içinde 17 milyonu sistemden çıktı, 7 milyon çalışan ise Otomatik BES sayesinde tasarruf ediyor. Çalışanların fon toplamı da 48 milyon TL'ye yaklaştı.

Bu 17 milyon çalışanın neden sistemden çıktığının detaylarına girmeyeceğim. Ama şu kadarını söyleyeyim; çalışanlara yönelik emeklilik sistemi bize has bir model değil. Hemen hemen tüm ülkelerde uygulanıyor. Fark şu; o ülkelerde, işverenler de katkı sağlıyor. Yani, çalışanın maaşından belirli bir miktar kesiliyor, işveren de yine belirli oranda katkı sağlıyor. Bizde ise sadece çalışanın maaşından yüzde 3 kesilip, OKS'ye aktarılıyor, devlet de katkı sağlıyor.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

İKİNCİ EMEKLİLİK İMKÂNI

Otomatik katılım sisteminin altı yıldır gelişememesinin nedeni de bu; işveren katkısının olmaması. Eğer biz bu sistemi 6 yıl önce diğer ülkelerdeki gibi kurgulasaydık, bugün OKS'deki fon büyüklüğü 300-400 milyar liralara gelir, toplam BES'teki fon büyüklüğü de 1 trilyon lirayı geçerdi. Bir şey daha olurdu -ki, fon büyüklüğünden falan daha önemli- çalışanlar, gelecekte devletten düşük emekli maaşı alma endişesi ile çalışmazlardı. Bilirlerdi ki, emekli olduklarında hem devletten hem de tamamlayıcı emeklilik sisteminden maaş alacaklar. Devletin de emeklilik sistemini sürdürebilmesinin yolu buradan; ikinci, üçüncü basamak emeklilik sistemlerinden geçiyor.