Nükleerin varsa kimse dokunamaz

Ukraynakrizi kimin galip geleceğinden bağımsız uluslararası açıdan tarihi bir dönüm noktası.Uluslararası kurumlardan, savunma doktrinlerine, enerji politikalarından gıda güvenliğine kadar tepeden tırnağa dünya yeni bir yapılanma döneminden geçecektir. Yeni dünya düzeni kurulurken bazı başlıklar da öne çıkacaktır.NÜKLEER SİLAHLANMARusya, dünyanın tüm tepkisini karşısına alma pahasına Ukrayna'ya girdi. Ne defalarca 'Rusya, Ukrayna'ya girecek' diyen ABD Başkanı Joe Biden, ne arabulucuğa soyunan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Moskova'yı Ukrayna fikrinden vazgeçirebildi.Batı, Rusya'ya ekonomik savaş ilan ederken bir yanda da Ukrayna'ya silah desteğini arttırarak yanıt veriyor. Batı'nın Rusya'ya askeri karşılık vermesinin önündeki en büyük engel ise Rusya'nın elindeki nükleer silahlar. Çünkü böyle bir durumda 3'üncü Dünya Savaşı tetiklenebileceği korkusu yaşanıyor.İşte bu caydırıcı silah ve sağladığı dokunulmazlık kalkanı birçok ülke tarafından not edilecektir. Dolayısıyla topyekûn bir nükleer silahsızlanmaya kimse yanaşmayacağı için bu silahların peşine düşecek ülkelerin sayısı büyük olasılıkla artacaktır.KONVANSİYONEL YARIŞFüzeler, tanklar, savaş uçakları, uçak gemileri, SİHA'lar, askeri teçhizatlar uluslararası siyasette dosta düşmana pazu gösterme enstrümanlarıdır aslında.21'inci yüzyıl dünyasında Avrupa'nın göbeğinde böylesi askeri krizlerin yaşandığı bir dönemde silahlanma yarışı ve yeni askeri teknolojiler üretme seferberliği de giderek artacaktır.Mesela Almanya, Ukrayna krizinin hemen ertesinde savunma bütçesine bu yıl içinde 100 milyar Euro ek kaynak ayırma kararı aldı.Bu bağlamda Ukrayna ordusunun işgalcilere karşı kullandığı Türk yapımı Bayraktar SİHA'larının başarısının da uluslararası medya tarafından yakından takip edildiğini söylemek gerek.NATO VE AVRUPA BİRLİĞİUkrayna krizi, tam da 'NATO'nun beyin ölümünün' tartışmaya açıldığı bir dönemde ittifakı yeniden canlandırdı. NATO, herhangi bir müttefike saldırı olmadığı sürece Ukrayna krizine askeri bir şekilde müdahil olmayacağını ilan ederken, Avrupa'nın tarafsız ülkeleri İsveç ve Finlandiya'da da Rusya nedeniyle tedirginlik yaşanır oldu.İsveç ve Finlandiya'da yapılan kamuoyu anketlerinden ibrenin ilk kez NATO üyeliğinden yana döndüğü anlaşılıyor. Dolayısıyla bu iki ülkenin üyelik kararı alması Rusya ile yeni bir kriz daha demektir.Ukrayna işgali, NATO şemsiyesi altında, Türkiye'yi dışarıda bırakması muhtemel Avrupa Birliği'ne özel bir savunma gücü oluşturulmasına yönelik tartışmayı alevlendirebilir.Türkiye, Montrö anlaşmasına uyacağını, savaş gemisi geçişi için başvuruda bulunulmaması isteyerek uluslararası taahhütlere sadık olduğunu net bir şekilde gösterdi. Ancak savaşın sürmesi uzun vadede