Sertab'a dedim ki...

2013 Şubat'ında Sertab'a demiştim.Yeri geldi, şimdi yine söyledim.İkimiz de günlerdir, çalışmaktan bitap düştük.Sanıyorlar ki, arkamızda bir ordu, yanımızda iki kanat var. Yok.Arkamızda bir başımıza seçtiğimiz, tek başımıza geçtiğimiz yollar.Yanımızda iki yana sallanan incecik ama kaslı kollar.Çok güçlü olmak zorundayız. Hep devam etmek, artmak, çoğalmak, parlamak zorundayız. Bir mücadele halindeyiz.Sudaysak hep kulaç. Karadaysak hep ileri marş! Ateşteysek kor. Tek bir kelime var kabul etmediğimiz. O da: Zor. Belki bu bizim yanılgımız. Belki kimsenin umurunda da değiliz. Ama bir dizimizi bile yere koyduğumuz anda, tekrar kalkmamız için geri sayacaklar gibi... Dünya değil de ring gibi. Kadın değil de, dev misali.Bunlar yetmezmiş gibi, tabiat da oynayıp duruyor hormonlarımızın düğmesiyle. Haberin DevamıHer ay, birkaç gün, arabamızın ön camı buğulanıyor. Olur olmaz gözlerimiz doluyor. Elimizde bir kırbaç, kendimizi habire tımar ediyoruz. Bir yandan okuyoruz, öğreniyoruz. Ah ego, vah ego diyoruz. "Egocum sen gel otur şuraya anlat derdini, bak biz seninle şöyle anlaşmamış mıydık" diyoruz. Bizi belki şımarık sanıyorlardır.Kadınların savaşa gidenlerini, ortaya atılanlarını, spotlar altında durmaktan korkmayanlarını, belki de fazla cüretli buluyorlardır. Bilmiyorum. Sadece kendimi biliyorum. Herkese de sandığımdan çok benzediğimi görüyorum gün geçtikçe. (Kadınlar tek bir kişinin hikayesinin, herkesin hikayesi olduğunu bilirler).Bizim gibi kadınları çok takdir ediyorum ben. Çalışıp, kendi parasını kazananları. Çocuklarını doyurup, topuklularla işe gidenleri. Bin