Emrah Serbes-t, Gülşen hapis...

Şarkıcı Gülşen'in başına gelen, ülkenin gündemini alt üst eden Sedat Peker ifşaatlarına rağmen önemini koruyor. Yaptığı yanlıştı, tutuklanmasına gerek yoktu konusunda neredeyse tüm ülke mutabık kalmışken ve hafta başında tahliye edilmesi gerekirken, şarkıcı için ev hapsi uygun görüldü. Adli kontrolle bile salınmadı, ev hapsi yani tutukluluğun bir türü ile cezalandırılıyor. İktidar medyasında bile tutuklamayı saçma bulan yazılar çıktı. Öte yandan bir demokrasi bloku olması gereken altılı masaya müzahir partilerin bazılarından hiç ses çıkmadı. Amaç da sanırım buydu. Sosyal medya hesabımdan attığım bir tweette daha önce de İmam Hatiplilere benzer hakaretler yapıldığını, mesela Erol Mütercimler'in bazı ifadelerinin de yargıya taşındığını ama kendisinin tutuklanmadığını hatırlatmış, o zaman neden Gülşen'e böyle bir muamele yapılıyor diye sormuştum. Sebep de cevap da 'konjonktür' kelimesinde gizli. Bugün muhalefetin kararlı ama aynı zamanda kırılgan bir ittifakla alternatif haline gelmesini sağlayan konjonktür bu. Gülşen'in tutuklanmasının arkasında siyasi bir manevra varsa eğer, ki Nisan ayındaki bir videonun servis edilmesinden böyle bir manevranın olduğunu anlıyoruz, amacı hem son zamanlarda Sedat Peker'in iddialarını görünmez kılmak hem de AK Parti saflarını sıklaştırmak değil, muhalefetin zayıf bir teyelle tutturulmuş saflarındaki dikişleri gevşetmek, mümkünse patlatmaktı. Patlamadı ama gevşetme konusunda başarılı olan bir operasyondan bahsedebiliriz. Öte yandan bu meselede Gülşen'in abartılı sahne kıyafetlerinden ve eyvallahsız tavırlarından politikmuhalif bir figür yaratmaya çalışanların şarkıcıyı ittirdikleri menzilin de payı var. Orada çarklar farklı işliyor çünkü. Şimdi Gülşen'in konser veremeyecek olmasına sebep olan İmam Hatiplilere sarf ettiği yakışıksız bir söz Kızarsınız söylenirsiniz, karşılığını verirsiniz ve konu kapanır normalde. Hayır kapanmıyor. Gülşen ev hapsinde iken, Behzat Ç, Çekiç ve Gül'ün yakında Blu TV'de gösterileceğini duyuran tweetlerde Emrah Serbes ile ekibinin gülümseyen fotoğrafları yer alıyor. Sistem, üç kişinin ölümüne sebep olan Emrah Serbes için konuyu kapatmış. BEHZAT Ç. GERÇEK OLSAYDI EMRAH SERBES'E NE YAPARDI Adalet mekanizması insanı delirtecek kadar kötü işliyor. Onu anladık. Ama şu konuyu bir hatırlayalım mı 'Behzat Ç.' ve 'Müptezeller' romanları ile tanınan yazar Emrah Serbes 22 Eylül 2017'de 'kusurlu' şekilde başka bir arabaya çarptı ve Özçelik ailesinden üç kişiyi öldürdü. Baba, 16 yaşındaki genç bir kız ve annesi artık yaşamıyor, bir daha hiç yaşamayacak. Çok hazin ama evet insanlar kaza yapabiliyor, insanların ölümüne neden olabiliyorlar. Adı üzerinde 'kaza'. Kasıt yok. Ama kasta eş değer ihmaller, sorumsuzluklar, eyleminin sonucunu başkasına ödetmeye kalkmalar bahsi başka. Emrah Serbes de sınavı orada kaybediyor. Arabayı Emrah Serbes kullanıyor ama suçu yakın arkadaşı Kenan Doğru üstleniyor mesela. Her nasılsa Emrah Serbes tıbbi yardım istemedi diye, olayın akabinde kendisine kan testi yapılmıyor o hengamede. Kaza esnasında uyuşturucu ya da alkol etkisi altında olup olmadığı tam olarak tespit edilememiş oluyor böylece. Ancak pert olan aracı kaldıranlar yarısı boş viski şişesi buluyor, bazı sağlık görevlileri alkol kokusu aldıklarını söylüyor. Bunlar basına da yansıyor nitekim. Ama TV kanallarında yargı dağıtan avukatı Serbes'in kazadan önce değil sonra alkol aldığını iddia edecektir daha sonra. Oraya gelmeden dev bir mevzu var: Kazadan sonraki altı gün boyunca kusurla ölüme sebep olanın Kenan Doğru zannedilmesi. Ancak altı gün sonra Serbes suçunu itiraf edebiliyor. O esnada savcı zaten arabayı kullananın Kenan Doğru değil Emrah Serbes olduğu konusundaki ipuçlarının peşine düşmüş durumda. İtiraf ediyor ama Özçelik ailesinin avukatının çürüteceği bazı iddialarda da bulunuyor. Hayır, maalesef olay yerinde hiç fren izine rastlanmamış Hayır maalesef Emrah Serbes de kankası Kenan Doğru da, kaza sonrasında 112'yi aramamışlar Yapılan araştırmada 112 sağlık ekibini, Torbalı ilçesinde kahvehanede çaycılık yapan bir kişinin aradığı ortaya çıkıyor. Hülasa yazar, senarist Serbes, 12 Temmuz 2018'de 13 yıl 4 ay hapis cezasına mahkum edildi. Ceza infaz indirimi ile açık cezaevine geçti. 2020'de ise koronavirüs tedbirleri ile cezaevinden çıktı. Yeni infaz yasası sayesinde de 4 yıl 2 ay erken tahliye oldu. Bu arada ailenin sağ kalan tek üyesi açtığı tazminat davası yargı tarafından kısmen kabul büyük oranda reddedilince Serbes'in avukatı tarafından yürürlüğe konan üzerine faiz de bindirilmiş 83 bin liralık