Huzurun fihristesi ve kaynağı

İnsan fıtratı gereği hep huzur ve saadet arar. Mutlak ve pürüzsüz, safi saadet ancak imanda ve İslam'dadır. Tarih bunun sayısız örnekleriyle doludur. Buna en büyük deliller de ayet-i kerimeler ve hadisi-i şeriflerdir.

Kur'an'da: "İman edip de güzel işler yapanlar için müjde ve mutluluk, bir de varılacak güzel bir yer vardır." (RÂD-29)

İslâmın ikinci kaynağı olan hadis-i şeriflerde de şu tavsiyeler vardır: "En üstün îman, insanların senden emin olmasıdır. En üstün Müslümanlık, dilinden ve elinden insanların selâmette kalmasıdır. En üstün hicret, günahlardan kaçmadır. En üstün cihad, Allah yolunda şehid edilmen ve atının da boğazlanmasıdır. En üstün zühd, kalbinin sana verilenle huzur bulmasıdır. Allah'tan isteyeceğin en üstün dilek, din ve dünya hakkında afiyet istemendir."

"İyilik, yapıldığında ruhun rahata erdiği, kalbin huzur bulduğu şeydir. Günah ise, âlimler fetva verseler bile ruhun hoşlanmadığı, kalbin ısınamadığı şeydir."

İnsanlığın mutlak rehberleri başta bütün peygamberler, onların yolundaki varisleri, maneviyat erleri, örnek yaşantılarıyla tarih sahnesinde insanlık için huzurlu hayatın parlayan yıldızları olmuşlardır.

İnsanın en büyük ihtiyacı olan mutluluk ve huzuru bozanlar da, dünyanın kara lekesi olan huzur bozucular, Nemrutlar, Firavunlar, Şeddatlar ve onların yolunu sürdüren Süfyan ve Deccal komiteleridir.

Kur'an güneşinin bu asırdaki kuvvetli bir lem'ası ve elmas kılıcı olan Risale-i Nur külliyatında bu iki zıt yolun yolcularının muvazene ve kıyaslamaları ibretli tablolar, misal ve delilleriyle tespitlidir.

İnsanlığı karanlık dehlizlerden kurtaracak semavî hakikatlerden olan Kur'an nurlarının parıltılarıdır.

Risale-i Nur Külliyatındaki bu yüksek hakikatleri her okuyuşta ayrı bir lezzet ve bambaşka yeni hakikatler keşfedip bulmak mümkündür. Bu hakikatler okuyana asla bıkkınlık vermez.

Risale-i Nur külliyatının bütün özelliklerini kavrayıp izah ve şerh etmek elbette ki kolay değildir. Zaman, mesai, emek, sabır ve metanet ister. Kıymetli hakikatleri elde etmek, hazmedip idrak etmek kolay değildir.