Kara harekâtından 'sonra'!..

Yeni Şafak NEDRET ERSANEL - Kara harekâtından 'sonra'!..Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Suriye ve Irak'ın kuzeyine yönelik hava harekâtı hedeflerini eksiksiz tamamlamış, İstiklâl Caddesi saldırısının bedeli 'misliyle' ödetilmiş görünüyor. Savunma Bakanlığı'nın pazartesi akşamı paylaştığı rakamlar da bunu teyit ediyor.Operasyona ilişkin askerî-teknik okumaanalizleri de sanırım tamamladık. Neresi, nasıl vuruldu, hangi araç-mühimmat kullanıldı tek tek üzerinden geçildi. İleri giderek, meselenin sadece askeri boyutu olmadığı, işin dönüp-dolaşıp 'arkasındaki güçlere' geldiğinin de altı çizildi.Pençe-Kılıç cezalandırma harekâtıysa, hem nitelik hem nicelik açısından bu, karşılanmış durumda. Bir mesaj da taşıyorsa -ki aksi imkânsızdır- vurulan yerlerin adreslerinden bu da anlaşılıyorÖncesi yaşanan kimi gelişmeler de bu mesajı sürüklememiz gerektiğini bize işaret ediyorABD: 'NE YAPTIĞINIZI BİLİYORUZ'İlki hiç şüphesiz, ABD Erbil Başkonsolosluğu'nun harekâttan önce yayınladığı, "dostlarını" ikaz eden mesajıdır. Ne demek istediğini, Türkiye'ye ne söylediğini elbette anlıyoruz. Mesajda, "durun" da vardır, "ne yaptığınızı biliyoruz" da vardırVe tabii, ABD'nin Türkiye'ye, NATO müttefikine yönelik istihbarat faaliyeti yürüttüğünü de görüyoruz. Hiçbiri sürpriz değil, yeni de değil. Tek fark, geçmişte öğrenmek istediklerini biz söylüyorduk şimdi kendileri uğraşmak zorunda kalıyorİkinci nokta, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın harekât talimatını verdiğindeki zamanlamadır. G-20 zirvesinden dönüşte daha uçakta verilen emir ile Biden'la görüşmesi arasındaki sürenin sadece bir gün olmasıdır!..Bu kronolojinin, Türkiye ile ABD'nin harekât üzerinde konuştukları ve "anlaştıkları" biçiminde okunması ciddi körlüğe veya "temenniye" işaret eder. Doğrusu, görüşmeye "rağmen"dir.Görüşmenin süresi de müsait değildir, konjonktür de değildir, nihayet Cumhurbaşkanı'nın, "Biz operasyonla ilgili ne Sayın Biden'la ne Sayın Putin'le herhangi bir görüşme yapmış değiliz. Bizim her an bu bölgede bu tür şeyleri yapabileceğimizi zaten her ikisi de biliyor" sözleri durumu tartışmaya kapatıyor.Kaldı ki, "Yarın sizin çocukları fena benzeteceğiz" demenin de taraflar açısından anlamı yok. Herkes durumu ve birbirini biliyor.Ek faktör olarak, Endonezya'da yaşananların psikolojik arka planı da dosyaya eklenmelidirG-20 zirvesi sırasında, Rusya'nın Polonya'ya füze saldırısında bulunduğu bilgisi gelmiş, -bugün tüm taraflar iddiayı, Zelenski hariç yalanlamıştır- haliyle dünya çapında dalgalanma yaratmış, NATO'yu alarma geçirmiştir. O gün Bali'de mevcut bulunan NATO üyeleri Biden tarafından bir özel toplantıya davet edilmiş fakat Türkiye dışarıda bırakılmıştır. Bu tablonun Ankara'da yarattığı rahatsızlık açıktır.Cumhurbaşkanı harekâtı değerlendirirken bu sefer ABD kadar Rusya'ya da eleştiri getirmiştir. Her iki süper gücün yapılan mutabakatlara uymadıkları gerçeğini tekrarlayarak, "(Ruslar) bunu kendilerine tekrar tekrar hatırlatmamıza rağmen yapmadılar, yapamıyorlar" demiştir. Belki ABD ile tek fark, "Yapamıyorlar" ifadesidir. Buna da ayrıca bakmak gerekir'HİMAYECİLERİ' DE SÜRÜKLEYECEK YENİ HAMLEArtık 'harekâtın anatomisi'nde -devletin gizli bilgileri hariç- gölgede kalmış askerî ve siyasi boyut bulunmuyor. Ancak stratejik ve jeopolitik katman üzerine konuşmayı sürdürmek şartGerçekleştirilen operasyon, uzun aradan sonra en çaplı olanıdır. İki komşu ülkeyi göğüsleyerek, derinine ve içlerinde bugüne kadar vurulmayan noktaların da bulunduğu harita çiziyor. Gelgelelim, bundan sonra Türkiye'nin bölgede mevcut terör ve arkasındakilere yönelik bir yeni sürecin başlangıcını da işaret