İngiltere Dışişleri Bakanı'nın ziyaretini önemsemiyor musunuz

Birleşik Krallık Dışişleri Bakanı James Cleverly Ankara'daydı ve mevkidaşı Sayın Fidan ve Savunma Bakanı Sayın Güler ile ayrı ayrı buluştuBakan Cleverly'in ziyareti her ne kadar Türk matbuatı pul kadar yer ayıracak denli değerli bulmadıysa da- iki ülke, bölge ve hatta küresel gerilimlerin doğru köşelere yerleştirilmesi adına önemliydiTabii hak yemeyelim, Dışişleri'nde basın toplantısı düzenlendi ve birer soru yanıtlandı. Bir haber kanalımız da özel röportaj kaptı. Gelgelelim, toplamlarından fazla bir şey çıkmadıSadece Sayın Fidan basın toplantısında, biraz da araya girerek, G20 zirvesinde ortaya çıkan "koridora" yönelik Türkiye'nin hissettiklerini sezdirdi! Ankara'nın daha güçlü duygularını, Körfez-Irak-Türkiye projesine yönelttiğini ihsas etti!..Bunun dışında İngiliz Dışişleri Bakanı'nı hakkınca konuşturmanın, hele ağzından laf almanın zorluğunu teslim ederim"Kıbrıs'ta son gelişen olayları" nasıl gördüğü soruldu Bakana. Doğru. Ama duvara çarpıp döndü. En sonunda, "Kıbrıs'ta pozisyonumuz aynı" deyip, ellerini yıkadı çıktıBu tip politik figürleri yakalamışken biraz provokatif olmakta fayda var. Düşünce biçiminizi doğru yansıtabilirseniz, sorunuz ne denli rahatsız edici olursa olsun, "bir daha geldiklerinde beni çağırmazlar" korkusu yersizleşir. Çağırırlar. Stil meselesi, soru şöyle de kurulabilirdi; "Kıbrıs'ta son zamanlarda kimi tatsız gelişmeler yaşanıyor ve buradaki BM güçleri yıllardır görmediğimiz tutumları sergiliyorlar. Bu anomaliyi hangi ülkelerin teşvik ettiğini düşünürsünüz"Türkçesi, "O ülke siz misiniz"dirBu soruya cevap almayacağınız aşikârdır. Ama kurşun önce havaya sıkılır biliyorsunuz! Ürkütmek içinSonra ayağa!"Sayın Cumhurbaşkanı, Putin'le görüşme gerçekleştirdiği Soçi dönüşünde, 'Mesela İngilizlerin tavrı. İngilizlerin Rusya ile münasebetlerinin nasıl olduğunu biliyoruz, tamamen ters. Bir taraftan da Kıbrıs'ta bize de çelme takmaya çalışıyorlar. Bu konuyu da Sayın Putin'le ele aldık' dedi. Cevabınız nedir"İngiltere'nin Türkiye ile ilgili ele almak istediği veya Ankara'nın muhatabına yönelttiği hangi konu var ise, bunların tamamı, "Rusya-Ukrayna"nın gölgesindedirBu manada; Türkiye temasları sırasında masaya yatırılan Rusya, Karadeniz, Kıbrıs, Suriye, Körfez, ekonomi-evet, ekonomi-hepsi odur!Cumhurbaşkanı'nın söyledikleri üzerinden, anlayarak yürüdüğünüzde, Londra'nın hangi başlıkta ne söylediğini de aşağı-yukarı ama yanlışa düşmeden kestirebilirsinizBu manada basın toplantısında ABD-Hindistan projesi olarak sahaya sürülen yeni koridorun Bakan Cleverly'e sorulması da doğaldır. "Bu konu görüşülmedi" dedi ve doğrudur. Ama mesela Türkiye'nin desteklediği koridor ve Körfez desteği konusunda acaba ne düşünüyor İngiltere Çünkü Türkiye'de, Körfez'den ikili ilişkiler bağlamında gelecek paranın yolunu da İngiltere'nin kestiğizorlaştırdığı fikrini de savunan çok insan var. Şu da gerçek; "yeni dünya"ya yürürken Türkiye'nin önemi konusunda İngiltere'nin bir fikri var ve bunun vazgeçilemez olduğunun da farkında. Sorun, ABD-İngiltere ilişkilerinden Türkiye'ye bakarlarken yaptıkları "rol dağılımının" ne kadarının samimi olduğu.En azından Ankara, Ukrayna savaşındaki barış arayışlarının samimi olmadığını biliyor, fiilen yaşadı. Fakat gerisi, daha doğrusu "sonrası" iyi takip edilmeli. Çünkü bölgemizde yaşanan ve sebep-sonuç ilişkisi izah edilirken zorlanılan çok olay gelişmeye başladı. Bu da İngiliz stilidir.Erivan'a kim yürek yediriyor..Geçtiğimiz Cumartesi paylaştığımız kronoloji ('II. Azerbaycan-Ermenistan