Hedefi anladık, 'mesaj' neydi

'Olay Yeri İnceleme'deki 'yer' çok geniş'Terör uzmanları'nın yaptıkları da dahil, teröristlerinsaldırının bir başka amacıhedefi olduğuna yönelik çıkarımlar hayatın akışına eksiksiz, içe sinecek kadar oturmuyor. Denebilir ki, "terörün akışı hayata uymaz". İyi de.. Terörün akışına ilişkin bu kadar hayat tecrübesi başka hangi ülkede varBaştan sona doğru 'teknik analiz' yapıp, sonuç bölümüne, tahayyül yazılmaz. Söylenebilir; 'benim açımdan olayın giriş-gelişme-sonuç bölümü şöyle yaşanmıştır, hedefi de şurasıdır', tamam. Öylesi de yarımdır ama 'Ockham'ın Usturası' çalışmıştır 'Olasılıklar, zorunluluk olmadan çoğaltılmamalıdır"Diğer yarıya gelince"Mesaj" yoktur ortada. Bu köpekler sahipliydi. Onların ısırması kadar sahibinin, "saldır" emri üzerine konuşmayacak mıyız, nedenini merak etmeyecek miyiz..Terör saldırısının hedefi de mesajı da Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM)'neydiElde mevcut, mutabakataakla en yakın kanaat budur. O halde saldırı tekniği açısından iki ihtimal kalır; ya önce TBMM'ye gitmek istediler ve bunu bir noktadabir nedenle gözleri yemedi, ikincil hedefe yöneldiler. Veya baştan TBMM'ye saldırmanın mümkün olmayacağını değerlendirip, mesajın yine de anlaşılacağı fikriyle-ki doğrudur, 'ayarlanmış tarih' en üstteki veridir-İçişleri BakanlığıEmniyet Genel Müdürlüğü hattına yöneldiler. Yoksa kimse, Ankara'nın kalbindeki bu "güvenlik kompleksinin" iki terörist tarafından-silah ve mühimmatları ne olursa olsun-ele geçirilebileceğini herhalde düşünmüyordur!TBMM'nin, İçişleri'ninEmniyet'in içine girerek, pozisyon tutmak diye bir şey yok. Hayal bu. Hele TBMM'nin açılış gününde, Cumhurbaşkanı, Bakanlar, Kuvvet Komutanları, yabancı misyon, üst düzey tüm bürokrasi, milletvekillerinin katılacağı bir törenin içine girilebileceğine, mevzi yaratıptutulabileceğine inanmak, Ankara'yı, Ankara'nın gerçeklerini bilmemek demekKeşke, o esnada "tüm bölgede, adı geçen kurumlar ve çevresinde" bulunan silahlı asker, polis, istihbarat personelinin sayısı açıklansa da, kim nereye girer, sonra orada neredenasıl çıkar anlaşılsa. Duamız hep onlarladır, altı polisimiz gereğini yaptı, daha nizamiyeyi geçemedilerİlk engeli aşabilseler, mümkün olabilecek en yüksek zayiatı verme konumunda tüm silahlarını kullanacaklardı. Hepsi buTabii ki, olayın gelişimi, kriminalteknik boyutu, olası istihbarat aksaklığı nedirnedendir, vs, bunların tartışması, değerlendirmesi yapılacak. Çünkü hâlâ merak edilen cevapsız bir kaç soru var ortada. Ama mesajı değiştirmezGenel akışı görebiliyoruz, hayatın akışına ve bu ülkenin terörle tecrübesine uygun; açılış gününde TBMM'ye saldırmak istediler. Teröristlerin o sırada "kafası" nasıldı bilmiyoruz ama her halükârda işin ölümle "biteceği" en azından besleyenlerisahipleri tarafından kestirilmiş olması gerektir. Başka sonuç olmazdı buradaTekil teknik bulmacalara batarsanız, olayın girdabı sizi içine çeker ve "mesajı" anlamazsınızİyi de Mesaj neydiBu soruyla birlikte artık teröristlerden, lojistikçilerden ve eylemin kendisinden üste çıkılır.. "Sahipleri bize ne söylediler"İşte burada bir dizi senaryo ve ihtimali değerlendirebilirizTerör örgütünün kendisi açısından bu örnekte göstermek istediği basittir; 'ölmedim, yaşıyorum'. Oysa ülke içindeki ve bölgedeki durumundan biliyoruz ki artık ona "yaşamak denmez". Fakat ayrı tartışmadır, üzerine söylenecek