Dalgakıran, dalga aşıran

Yeni Şafak Nedret Ersanel - Dalgakıran, dalga aşıran...Meşhur ve meşum Amerikan 'Foreign Policy (FP) ile benzerlerinin, Türkiye ve Cumhur-başkanı'na yönelik 'çalışmalarını' hangi kaideye oturtmak gerektiğine 'az sonra' bakalım dilersenizHazır, 'Türkiye Yüzyılı'nın dibacesi sayılan 2023'e başlamışken, şuradan başlamak daha uygun olur; Batı Asya ve Ortadoğu'ya yönelik Batı-Doğu çekişmesinde Türkiye'yi tarafına çekmek, olmadı yâr etmemek, Ankara'nın da fırsatları katma değerleri ile birlikte değerlendirme süreci gelişiyorÖnce Çin'in S. Arabistan başlangıçlı Körfez çıkışı, ardından Türkiye'nin Suriye'ye yönelik Rusya teşvikli 'normalleşme adımları' ile.. Bir, Afganistan-Pakistan-İran-Irak-Suriye-Akdeniz çizgisinden, iki, Arap Yarımadası'ndan Afrika'ya 'akınlar' arasında ilişki varZıt vektörleri de izlemeliyiz. Şu sıralar sessiz görünüyorlarsa da, 'uyumazlar'. İngiltere'nin Kıbrıs Rumları ile ilişkilerini savunma ve dış politika dahil, stratejik ilişkiye yükseltmesiyle başlayan stresli süreç zaten işliyor. Şimdi yeni bir durum varHindistan Dışişleri Bakanı Jaishankar, 29-31 Aralık tarihlerinde Rum Kesimi'ne geldi. Diplomatik ilişkileri var ama Hint-Rum arasında bu seviye ve dokuda temaslara sık rastlanmaz. İlgi çekici bulmamak zor. Yeni Delhi bu ziyaretin anlamını steril bir resmi dille geçiştirdi; "İlişkilerimizin 60'ıncı yılı münasebetiyle"Rum kesiminden aynı diplomatik dili beklemek tabii mümkün değil; "Dışişleri Bakanı Jaishankar, Dışişleri Bakanı Kasoulides arasındaki görüşmelerin odak noktası, ikili ilişkiler ve Kıbrıs-Hindistan arasındaki işbirliğini daha derinleştirme olasılığı, AB-Hindistan ilişkileri, Hindistan'ın bölge ülkeleriyle bölgesel bir mekanizmaya katılma olasılığı, Türkiye'nin Kıbrıs'a karşı provokatif eylemleri. İki bakan, savunma ve askeri işbirliğine ilişkin bir Mutabakat Muhtırası da imzalayacak"Dediğim gibi, Hindistan'ın resmi açıklamalarında bunlar yok ama.. Yok oldukları anlamına gelmiyor. Rumların hakkımızda konuşmaması zaten düşünülemez. Marslılar gelse yine bizden yakınırlar. Ancak, "bölgesel mekanizmaya katılma"yı not etmeliyiz! Tabii muhtırayı da. Çünkü, güneyimizde 4'üncü süper güç oluyor artık!Yunanistan ve Rumlar için 'bölgesel' demek Akdeniz demek. Haliyle, Mısır, İsrail de haritaya otomatik girer. Esasen Hindistan-İsrail ilişkileri 'özel' diyebileceğimiz statüye erişmiş durumda. Hatta Çin'in işlettiği bazı limanlar da Yeni Delhi'ye geçmiş görünüyorYani, Doğu Akdeniz-Basra-Kızıldeniz üçgeni arasındaki bölge ile ÇinHindistan-Suriye hatlarından gelen bir dalga var ve Türkiye yine ya dalgayı-kıracak ya da yükseltecek! Ankara-Şam yakınlaşma girişimlerini biraz bu ekrandan izlemek lazım. (Yunanistan'ın bu hamleden paniklemesi de öyle; 'bölgedeki Türk askerleri bizim sınıra kayabilir" yazmışlar.) Nitekim, istihbarat yetkilileri ve savunma bakanlarından sonra-bu ay içinde-Dışişleri Bakanları buluşmasının da takvime eklenmesi aynı anlama yüklenebilir.'Kaynama noktası'na mim koymuş olalımABDPKKCENTCOM çok bunaldıGelelim Foreign Policy'in Türkiye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan analizine.. 2023 seçimlerine, BatıABDAtlantikNATOCentcom aklının nasıl yaklaştığını ortaya seren bir metinİçeriğine hiç zaman ve yer ayırmayacağım. Meraklısı internetten bulur. Önemli olan ne istedikleri. Dertleri Erdoğan. O gittikten sonra Türkiye'yi nasılsa eski ayarlarına getiririz diyorlar. Özü buFP'de yüzeye vuran ama herhangi makul mantığa oturmayan bu bakışın tercümesi şu; "dediklerimizi yapsaydı, hep birlikte mutlu-mesut yaşardık"! "Kendi isteğiyle