'Çıkar sokak'

'Dönüp dolaşıp aynı yere geliyoruz' diye bir özlü sözümüz var ya.. Şimdi dönüp dolaşıp farklı yere geliyoruz. Sokağa bakıyoruz, sonra yeniden dönüp-dolaşmaya başlıyoruzDiyeceksiniz ki, 'sokağın başında durduğun yer, o aynı yer işte'. Değil!..Sokağın başına gelmişliğimiz yok. İlk geliyoruzTürkiye, stratejik özerkliğinin sınırlarını hiçbir zaman ciddi şekilde araştırmadı!..Bu cümleyi, hükümetin dış politikasına yönelik her türden haksız eleştirinin suratının ortasına yapıştırabilirsinizNükleer fikrî silahtır. Gücü doğruluğundan gelir. Cari hükümet dahi uzun süre cümlenin önermesini aşamadı. Ama sonraŞimdi onu dahi aşarak 'bağımsızlık' sokağının eşiğinde duruyorGidip, dönüp geliyor. Sonunda o adımı atacak. Fıtratı da karakteri de o çünküRusya, Ukrayna savaşını kazanırsa, başta ABD, bir de kuyruğu Batı ülkeleri yenilmiş olacak. Ağızlardan 'teslim' duyamayacaksınız ama.. Herkes bilecek ki tıpkı Afganistan'da olduğu-gibi, Amerika müttefiklerini uçaktan aşağı itmiştirPutin'in, 'savaş yeni başlıyor' mealindeki konuşması ile kimi Batı ülkelerinin 'kendi aralarında' nasıl bir çıkış yolu bulabiliriz fis-kosları aynı anlama geliyor. Washington'un, 'ne kadar sürerse Kiev'in yanında olacağız' duyurusu da, 'siz ölmeye devam edin, Rusya'yı yorun, parasıyla silah ve gaz veririz' olarak tercüme edilmeli. Tabii Rusya kazanırsa. Bilemeyiz. Ama zamanlama, Kasım ayında ABD'de yapılacak seçim, ayakta durmakta zaten zorlanan Biden'ın Kongre'deki iki ayağını birden kesmesiyle sonuçlanabilir. Yüksek ihtimalli bu tablo, Amerika'da her gün yeni verilerle dile getiriliyor. İngiltere ise zaten deri değiştirdi.Yani sahada ve evinde sakatlanmış bir Amerika. Üzerine, ekonomik kriz. Resesyon ve stagflasyon. Hem Amerika'da hem Avrupa'da birlikteYolların birleştiği bu kavşakta, 'perfect stormkusursuz fırtına' demiştik; ABNATOG20 içindeki 'uyuşmazlıklar' da konvoya ekleniyor. Şükür, 'Diriliş NATO' başlığı altında Batı 'ressurection'ı duacıları şimdilik sinmiş bulunuyorlar Almanya-İtalya-Fransa'nın sızlanmaları hep devam ediyor; Ukrayna'yı ensesinden savaşa bastıranlara içeriden homurdanmaya devam ediyorlar. Askeri ve ekonomik yardımları süründürüyorlar. Fırtına koptuğunda itirazları daha belirgin hale gelecek. 'Bunu neden yapıyoruz' sorusu yükselmeye devam ediyorBu yüzden, NATO'da imzalanan 'stratejik belgenin' konvansiyonel olduğunu yazabiliriz. 2010'da imzalanandan nasıl çark edildiğini bugün görüyoruz. 'Şartlar değişti' dediler. Bu sefer şartlar değişmeden mürekkebin aktığını görebilirizMükemmel fırtınanın siklon merkezinde durup, hem Rusya hem Çin'e, birine açık birine örtülü savaş ilan ederseniz, Timur'un fillerini hatırlatırlarAynı durum 'simetriğinde' de mevcut. Japonya eski Başbakanı Şinzo Abe'nin öldürülmesi bölgeye ve denklemlerine ilgiyi yükseltti. Yine şükür, Türkiye'de bu işin meraklıları, Almanya ile Japonya arasında "senkronu" artık görmüş bulunuyorlar. İlk yazılıp söylendiğinden neredeyse yıl sonra. Razıyız Ama aynı bilgilere beslendikten sonra çıkardıkları yine yanlışBerlin ve Tokyo'nın yeniden militarizasyonu üzerine, II. Dünya Savaşı'nın ardından getirilen dünya düzenine atıf yapılıyor. Benzerliği, 'tarihin tekerrürü' sayıyorlar. Allah'tan Batı'nın konsolidasyonu veya ABD'nin dönüşünden-üzülerek de olsa-şüphe etmeye başladılar. Bu iki ülkenin ellerini serbest bırakırsanız, ilkinde olduğu gibi ortada tek kutbun veya savaşta kazanmışların ezici ve kontrol edici gücü olmayacak. Tersine, işte yukarıdaki 'fırtınanın