Anahtar ve kilit: karar onların ama ikisi de bizde

Yeni Şafak Nedret Ersanel - Anahtar ve kilit: Karar onların ama ikisi de bizde...Azerbaycan-Ermenistan ikinci savaşı olabilecek parlamanın perde arkası merak ediliyor. Hatta dış oyuncular, üzerinde zıt yönlü etki yaratmaya çalışıyor. Şanghay İşbirliği Örgütü'nün zamanlamasında patlayan kriz zirvenin zaafiyetlerinden biri olarak ele alındı. Tıpkı, yine eş zamanlamayla alevlenen Kırgızistan-Tacikistan çatışması gibi. Kundaklamadan şüphelenenler de oldu ve haklıydılarÖzellikle Azerbaycan-Ermenistan çatışmalarının yüksel(til)mesi, ŞİÖ'nün veya genel olarak bölgeden ABD'nin arındırılması sürecinin yarattığı korkuyla ilgili. Haliyle, ŞİÖ'nün veya benzerlerinin-BRİCS, Türk Devletleri Teşkilatı, Yeniden Asya, Avrasya Ekonomik Birliği, Hazar havzası anlaşmaları, vb.-taşıdığı potansiyelin bebekken boğulması planı sahaya sürülmüş durumda.ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi'nin Erivan ziyareti de bu politikanın uzantısı ama öte yandan da Avrasya'da mevcut sayısız anlaşmazlıkların kaşınmasında kimin parmağı bulunduğunun-failin olay mahalline dönmesi metaforunu doğrular biçimde-deliliHayati ve devasa bölgede yapılan anlaşmaların bir kısmı da, yeni dünya düzeni şartlarının getirdiği endişeleri yamamak için imzalanıyor.Mesela, yakın tarihli bir tanesi, Rusya-Azerbaycan-İran tarafından mutabık kalınan 'Uluslararası Kuzey-Güney Ulaştırma Koridoru'nun hakkının verilmesigeliştirilmesi ile ilgiliydi.2030'a kadar 3 ülkenin toprakları arasında 30 milyon ton transit ve iki yönlü yük taşımacılığını hayata geçirmek için hedefler konuldu.Aslında koridor 20 yılı aşkın zamandır var. Rusya-İran-Hindistan arasında kurulmuştu. Sonra içlerinde Türkiye ve Azerbaycan'ın da bulunduğu 10 ülke daha katıldı. Hindistan'dan Rusya'ya, aynı zamanda Kuzey ve Batı Avrupa'ya giden yüklerin ulaşım süre ve yollarını iyileştiriyor. Kuşkusuz ortakların çizdiği harita bir jeo-politik de üretiyorŞimdi yenilenmesi, Azerbaycan-Ermenistan savaşının çıktılarının yaratabileceği herhangi bir rahatsızlığı aşmaya destek amacı da taşıyorO kadar zor bir coğrafya ve o kadar ağır hassasiyetler barındırıyor ki Avrasya, dışarıdan etkilere de o denli açık hale geliyorÖrnek vereyimİran yeni gelişmelerin, Zengezur Koridoru'nun, Ermenistan'la sınırını bozmasından korkuyor. Avrupa ve Avrasya ile olan ticaretini kesebileceğinden, Ankara ve Bakü'nün hakim hale geleceğinden çekiniyor. Zorlayıcı bir açmaz ama giderilebilir bir sorun. Dahası da var; Tahran, ülkesi üzerinde baskı yaratabilecek böylesi durumun, İran'daki ayrılıkçı hareketleri teşvik edebileceğinden de korkuyor. Bu da yersiz. O kadar ki, İran'da böyle özlemleri bulunan hareketler sınırlı olduğu gibi, ne Türkiye ne de Azerbaycan bu hassasiyetleri kaşıma arzusu taşımıyor. Hatta İran'la zaman zaman yaşanan gerilimlerde akla gelse bile iki ülke de bu türden önerileri tersliyor.Kimi tahrikkumpas unsurları, bu "tehlike"nin Türkiye üzerinden ABD ve NATO'yu da bölgeye çekebileceğini, oradan da Kuzey Kafkasya'ya, nihayet Orta Asya'ya sıçratabileceğini ileri sürüyorlar.Bir madde daha var; o da Azerbaycan-İsrail ilişkileri ve kendini Azerbaycan-Ermenistan savaşında somut olarak gösteren İsrail varlığı. Şu sıralar normalleşme yolundaki Ankara-Tel Aviv ilişkilerini de kaygılarına eklemiş olabilirler.Elbette ABD, Fransa veya İsrail'in bu yolda aklına düşen cin fikirler olabilir. Yine de bölgenin yeni jeopolitiği ve küresel değişimin etkileri Batı'nın dönüşüne imkân verir mi Rusya ve Türkiye'nin duruşları tersini söylüyor. Gelgelelim 'ulusal