Enflasyon yasal olmayan vergilendirmedir

Bugünkü yazımın başlığını, ünlü iktisatçı Milton Friedman'ın bir sözüne ayırdım. Bu sözün tam karşılığı iki yıldır ülkemizde yaşanıyor ve seneye de devam edeceği Meclis'e sunulan 2023 yılı bütçe teklifinden kolayca anlaşılıyor.Ülkemizde, 2020 yılı vergi tahsilat tutarı 833 milyar 62 milyon TL ve 2021 yılı ise 1 trilyon 164 milyar 809 milyon TL olarak gerçekleşti. Gelgelelim enflasyonun tarihi rekorlar kırdığı 2022 yılına; bütçede vergi tahsilat hedefi 1 trilyon 258 milyar 3 milyon TL olarak belirlenmiş iken, bu rakam 7414 sayılı Kanun ile (Ek Bütçe) Temmuz 2022'de 2 trilyon 185 milyar 950 milyon TL'ye ve Eylül 2022'de yayımlanan Orta Vadeli Program ile de 2 trilyon 299 milyara çıkartıldı. Yani, vergi tahsilat hedefi 2022 yılında 2021 yılına göre 97 artırılmış oldu.BÜTÇE ENFLASYONİLE AYAKTA KALDIHazine ve Maliye Bakanlığı, on aylık "Merkezi Yönetim Bütçe Gerçekleşme" sonuçlarını açıkladı. Buna göre; bütçe ekim ayında 83 milyar 254 milyon TL açık verdi. Ocak-Ekim 2022 dönemi kümülatif bütçe açığı ise 128 milyar 754 milyon TL oldu. Son iki ayda bütçenin ek bütçe ile de değişmeyen 278 milyar 374 milyon TL açık mı, Orta Vadeli Plan'da öngörülen 461 milyar 200 milyon TL açık mı vereceğini, hep birlikte göreceğiz.Bütçe giderleri ilk on ayda geçen yılın aynı dönemine göre 96.8, vergi gelirleri de 102.3 oranında artmış, buna rağmen bütçe açığı rekora koşuyor. Neden Faiz giderleri geçen yılın Ocak-Ekim dönemine göre 71.3, cari transferler 93.6 artarken parasal büyüklüğü 931 milyar 540 milyon TL, borç verme giderleri de (Botaş'a verilen borç ağırlıklı bir yer tutuyor) 461.3 oranında artarken parasal büyüklüğü 188 milyar 88 milyon TL'ye çıkmış. Bütün bunlara ilave, Türk Lirası mevduattan kur korumalı mevduata geçenler ile ilgili vergilerimizden ödenen tutar 91 milyar 565 milyon TL olunca; enflasyonu vergilendiriyor olsak bile sonuç değişmiyor.FİYAT ARTIŞI İLEVERGİLER DE ARTIYORAdaletsiz dolaylı vergiler üzerine kurulu Türk vergi sisteminin enflasyondan rahatsız değil, bilakis çok memnun olduğunu gösteren tablo yanda yer almaktadır.Enflasyon" sinsi "ve "gizli "vergi olarak tanımlanmaktadır. Enflasyon dönemlerinde vergi gelirlerinde ciddi artışlar olur. Oturduğunuz yerde hiçbir şey yapmadan vergi tahsilatı rekorlar kırıp, kasaya para girince enflasyonu düşürmek hedefinin yerini "büyüme" hedefi alır.Son bir yılda ciddi oranda vergi artışları olmadı, hatta temel gıda başta olmak üzere katma değer vergisinde indirime gidildi. Ücretlilerde asgari ücret kadar tutar gelir vergisinden istisna edildi. Yine de geçen yılın Ocak-Ekim dönemine göre, bu yılın aynı döneminde vergi tahsilatı 102.3 arttı. İşte bu, zaten yıkıcı etkileri olan enflasyonun gizli ve sinsi vergilendirilmesinin doğal sonucudur.Hem ücretli hem tüketici olanlar iki kere kaybettiTabloya göre kaybedenler listesi yapalım;- İlk kaybeden grup; asgari ücret kadar tutar vergiden istisna edilmiş olmasına rağmen 28 milyon ücretli çalışan. Tarife, her yıl yeniden değerleme oranı kadar yükseltilmesi gerekir iken yükseltilmemiş. İlk dilime isabet eden matrah 82 milyon olması gerekirken 32 milyon TL'de kalmış, üstelik dilim sayısı çok az. Dilimlere isabet eden matrah 32.000-TL'den 70.000-TL'ye, 70.000-TL'den 250.000-TL'ye, 250.000-TL'den 880.000-TL'ye