İsrail, korkunç planını adım adım hayata geçiriyor...
Önce Gazzeliler Güney'deki Refah Sınır Kapısına göç ettirilecek. Mısır bu mültecileri almak zorunda kalacak...
Batı Şeria'daki Filistinliler Ürdün'e sürülecek...
Filistin devletinin kökü kazınarak haritadan silinecek.
ABD Başkanı Biden "Ateşkes barışa giden bir yol değildir" diyerek İsrail barbarlığına açık çek verdi. Bölgedeki bütün hastaneler silah zoruyla boşaltılıyor. Hastalar, bebekler bakımsızlıktan ölüyor. Amaç, Filistinlilere güvenli gördükleri için sığındıkları hastaneleri ortadan kaldırarak bölgede hayat hakkı tanımamak...
Dünya her gün yaşanan katliamı korku filmi gibi seyrediyor. Ateşkes yok, insani yardım yok, su yok, yiyecek yok, yakıt yok, ilaç yok, elektrik yok... Hayat yok...
Ya terk edin ya ölün! Göstermelik ateşkesin hiçbir anlamı yok...
İsrail için her yol mubah. Ne savaş suçu ne insanlık suçu ne merhamet onların lügatinde yok... Ne kadar çok Filistinli öldürürlerse o kadar mutlu oluyorlar.
Yahudiler "Biz yaratan tarafından seçilmiş ırkız. Diğer halklarla eşit değiliz, onlardan üstünüz, bizim dışımızdaki herkese istediğimizi yapma hakkına sahibiz" inancı içinde...
Savaşın gerçek yüzünü İsrail'in Haaretz gazetesi ortaya çıkardı. Polis kaynaklarına dayandırarak verdiği haberde; 7 Ekim'de Hamas'ın saldırısına müdahale eden bir İsrail savaş helikopterinin müzik festivaline katılan 364 sivili öldürdüğünü açıkladı. Ama Netanyahu buna rağmen, suçu Filistin'e yıktı. Bu gerekçeyle tarihin en büyük soykırımını başlattı...
300 milyonluk İslam ülkeleri Netanyahu'nun "çıkarlarınızı korumak istiyorsanız, sessiz kalın" tehdidi karşısında suspus oldu!..
Bugün, dünya petrol üretiminin yüzde 65'i, doğalgaz üretiminin yüzde 51'i, uranyum yataklarının yüzde 39'u, doğal kauçuk üretiminin yüzde 70'i, kalay üretiminin yüzde 52'si, baharat üretiminin yüzde 39'u, fosfat üretiminin yüzde 41'i İslam ülkelerinde yapılıyor ya da kaynaklar bu ülkelerde...