Son Gelenekçiydi, Kitap Okudum İddialı O Yüce Kişi

AKP'nin üstün insanlarından, "Yönetici" sıfatı da olan Mahir Ünal'ın "Sağda-solda tepkiciler" oluşturan ve Sayın Bahçeli'yi AKP'nin iç dizaynına müdahil kılan konuşması, sosyal medyada şimdi okuyacağınız bu cümle olarak paylaşıldı. "Maalesef bir kültür devrimi olarak Cumhuriyet, bizim hayatımızı, dilimizi, hasılı bütün düşünme setlerimizi yok etmiştir." Tam da Sayın Erdoğan'ın "Muhafazakar devrimci" olduğunu açıkladığı ve bu özelliğiyle muhalif rakiplerine attığı farkın tartışılmasını istediği günlerde, Mahir Ünal'ın bir yönetim biçimi olan Cumhuriyet'i, kültür devrimi sınıfına sokması, iktidar cephesinde, bir hücum planlamasının yapıldığı ihtimalini düşürmekte akıllara. İttifak destekçisi Sayın Bahçeli'nin hesaba dahil edilmemesine, başka sıfatlı AKP'lilerin ve Sayın Erdoğan'ın benzer cümleler kullanmasına sessizliğini gerekçe sayanlar var. Lakin "Yeniçerilerin sağı solu olmaz yahut belli olmaz" diye bir darb-ı meselimiz de var. pushfn('ads'); Sultanahmet camiinde dinlediği vaazdan etkilenen yeniçerinin, meydanda bulup hırpalamaya çalıştığı Yahudinin, "O dediğin Hazreti İsa olayı bin yıl önce olmuştu" itirazına, "Ben yeni duydum" cevabındaki aşkı, Sayın Bahçeli'nin tavrına uygulamak az gelebilir; zira Mahir Ünal'ın konuşması da o vezindeki bir aşktan kaynaklıdır. Aradaki fark şudur: Sayın Bahçeli, Tanrıdağları'ndan gelmenin yorgunluğundan toplarken itirazını; bir bakanı savunmaya durmuş Mahir Ünal, standart malzeme listesini gözetmemenin olağan şüphelisiydi. O bakan Nebati idi. Lügat, alfabe, dil, düşünce kelimelerini özellikle ve özenle seçen Mahir Ünal, Bakan Nebati'nin ünlü demecini, diline uygun bulmamış olacak ki tekrarlamamış, sadece çağrıştırmakla yetinmiştir. Ne diyordu Bakan Sayın Nebati "Neo klasik ekonomi düşüncesinden epistemolojik bir kopuşu temsil eden heterodoks yaklaşım, günümüzde giderek ön plana çıkan davranışsal ekonomi ve nöro ekonomi ile daha fazla önem kazanmaktadır." Bir dilin, bir lügatın, bir alfabenin, bir düşüncenin yok edilmesinden, imhasından başka ne görülebilir bu cümlede pushfn('ads'); Partisinin tavan arasına konmasını, uçak yolcusu gazetecilerden sadece birinin "Fikir özgürlüğü, antidemokratik uygulama" diyerek ve eteğinin ucundan tutarak yaptığı savunmaya ne katkıdır, ne de övgüdür bu yazımızın niyeti. Belki biraz hayrettir; TV kanallarını ikametgahları yapılmışların sessizliğine ve psikiyatrik travmalarla yaşayacaklarına inancımızdır biraz da, denilebilir. "Mesela hangi siyasinin hangi televizyona çıkacağına o karar veriyordu. Bırakın siyasileri, iktidara yakın gazeteci ve akademisyenlerin de çıkacağı televizyon ekranlarını ya da tartışma programlarını o belirliyordu." (Habertürk 01.11.2022 Sevilay Yılman Mahir Ünal'ın ardından) Şarkılar söylenerek yola birlikte çıkılmış gazetecilerden Sevilay Yılman, "Mahir Ünal'ın ardından" böyle yazıyordu. Biz de okuduklarınızı yazdık. Şimdi biraz daha yazalım. 1960 Ekim'i. İhtilalin teşvikçisi ve alkışçısı Akbaba'dan bir karikatürle gireceğiz konumuza. İhtilal henüz dört aylık. Yassıada kurulmuş, ihtilale yandaş medya, önce köpek davası işaretiyle yol göstermekte; Menderes'in peşinden gidenlerin beyazlara bürünecekleri kinayesiyle kefen satıcılarına stok kontrolü yaptırmakta; ak'lanmanın da önünü böyle kesmekteydiler. Bazı muhalif basın yayın organlarında ihtilale, idamlara sıcak bakmayan yazılar ve yorumlar doğrudan yazılmasa da, yazılacak havasının sezilmesi üzerine, durumdan vazife çıkarmış bir ihtilalci veriyor ayarı: "Yurdu demokrasiye götürürken, Babıâli'den de geçeceğiz." Seçimle gelmiş bir iktidara karşı ihtilal yapanlar, muhaliflerini de tehdit etmekten geri durmuyorlar: "Babıâli'den de geçeceğiz!" İcabında basına da bir ada tahsis ederiz, efelenmesinin sahibi ihtilalcinin adı Muzaffer Özdağ. Sayın Ümit Özdağ'ın babası. Yukarıda ilgili yazısını anons ettiğimiz Sevilay Yılman, ''Mahir Ünal'ın ardından'' diyor ki: "İlişki içinde olmadığı medyaya reklam ambargosu mucidi. Antidemokratik akreditasyonun mimarı. Reklam ajanslarının kontrolorü." İhtilalci Muzaffer Özdağ'dan, AKP yöneticisi Mahir Ünal'a, ahval ve şerait böyle dersek, anlatımımız eksik olur. Arada bir başka ihtilalin avara kasnak bir generali daha var. pushfn('ads'); 28 Şubat organizatörlerinden, halka karşı silah kullandırma teşvikini manşet yapmış Hürriyet Gazetesi'nin Özköşklü lakabıyla anılan yönetmeni itiraf etmişti bir yazısında; hoşlarına gitmeyen bir haberin gazetede yer alması üzerine, yargı mensuplarını ayağına çağırıp kendini alkışlatan