İki Beyanat, İki Yorum

-BİR- Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan'ın Yunanistan'ı "Bir kez daha gayri askeri statüdeki adaları silahlandırmaktan vazgeçmeye, uluslararası antlaşmalara uygun davranmaya davet" ettiği konuşmasında, "Şaka yapmıyorum, ciddi konuşuyorum" vurgusunu yapması, "Söz yazıcı bölüğü" elemanlarının tasarlamasıysa, o katipleri uyarmanın vakti gelmiş demektir. AKP iktidarının destekçisi Sayın Bahçeli'yi "Yaralamadan yardım etme, incitmeden paylaşma inceliği"yle, anlatan dava kardeşlerinin etkisinde kalmış olmalılar ki, "Kırmadan, incitmeden eğlendirmek, güldürmek" tanımıyla sözlüklere yazılan "Şaka" kelimesini kullandırmışlar Sayın Erdoğan'a, hem de "Ciddi konuşuyorum" ciddiyetiyle; söz yazma elemanları. Sayın Erdoğan'ın "Şaka" muhtevasıyla yazılan, konuşulan, TV kanallarının oturumlarında tartışılan dış politika konuşmaları olmadığına göre, cümlenin başına "Bir kez daha" ikazı koyarak, Yunanistan'a, "Öncekileri şaka saydıysanız eğer" gibi bir düşünce yolunu niye gösteriyor o kadrolu elemanlar Tez sorgulanmalılar! pushfn('ads'); Ensesine şamarı yiyen adamın, arkasına dönüp, "Ciddi olduğunu söyle, ben şakadan hoşlanmam" demesindeki ironiyi bu kadar ters yüz etmeyi nasıl başardınız, nerede ve kim öğretti, sorumuz da var bahis mevzuu bölük elemanlarına. Zira biz, hizacı mektuplara ve bekletilen kapılara itirazı olanların tarafındayız. Diyorduk ki, sözü AKP Sözcüsü Ömer Çelik almış. TürkiyeYunanistan geriliminde, "Vururuz!" tehdidine cüret eden Yunan emekli askerlerini tanıtmaya duran Ömer Çelik buyurmuş: "Yunan ordusu böyle şaka gibi adamların elindeyse." İnsanları ve olayları "Şaka" kelimesiyle izah eden, tanımlayan deyimlerimiz çoktur. Bir tanesini burada hemen kullanalım. Sayın Çelik'in "Şaka gibi adamlar" demesi, "Şaka gibi geldi." Sayın Erdoğan'ın "Şaka" kelimesini kullanması mı sizi, "Şaka"lı bir cümleye yöneltti Sayın Çelik derken, tarihten bir misalle noktalayalım TürkYunan gerilimli diyaloglarını. Karamanlis'e sorarlar: Türkiye ile savaşacak mısınız İlkokul çocukları sayısı bizim nüfusumuzu geçen ülke ile mi Diye cevap vermiş Karamanlis. pushfn('ads'); -İKİ- "Türk Hava Yolları"na, yurtdışında milyonlarca dolara "Turkish Airlines" dedirtilerek reklamı yaptırılan Türk Hava Yollarına, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Türkiye Hava Yolları diyeceğiz" emri daha yürürlüğe konmadan, "Hayır, değişmeyecek" açıklaması yapıldı hükümet sözcüsü tarafından. 20 yıldır kendimizi böyle demeye hazırlıyorduk, partimiz iktidar olduğunda porsiyonlarımızı küçültme hayalimizin yanına Türkiye Hava Yollarımızı da koyarız diye düşünmüştük. Yandaş sıfatlı köşeci katiplerin bu minvaldeki yazılarını ararken, "Ne mutlu" felsefesine dayandırılmış western türü bir savunmaya denk geldik. "...Ama devlet başkanları hele hele Erdoğan gibi tecrübeli olanlar durup dururken böyle laflar ortaya atmaz, yanlış anlaşılmaya yol açacak gaflar yapmaz. Sanki gizliden gizliye bu konu tartışılsın istendi gibi geliyor." (Oray Eğin Türk, Turkey, Türkiye Habertürk 15.06.2022) Durup dururken... Merhum Demirel de bir gün "Devlet, durup dururken cinayet işlemez!" demişti. Bir sebep bulunur, binaenaleyh yoksa da uydurulur, şeklinde anlamıştı herkes. Devlet başkanları ve tecrübesiyle Erdoğan gibi fark atanlar, hatalı laflar atmaz, gaflar yapmaz(mış). "Durup dururken böyle bir tartışma açmak, ortamı şöyle bir yoklamak(mış)." Gizliden, gizliye... Bir devlet adamının "Gizli"likleri, bir gazetecisi tarafından bu kadar açık ve net okunabilinirse, yanmaz mı gülüm keten helva planları Türkiye'nin tartışılacak hiç bir meselesi yoktu; neyin ne zaman, nasıl tartışılması gerektiğini bilen ve söyleyen bugün de böyle istedi. Bu kadar mı kolay teslim alınır bu ülkenin medya elemanları Bu ülkede 40 yıl önce yapılmış bir mizahı anlatmamızın yeridir şimdi. "İki kişi Özal'ı çekiştiriyormuş. Biri: Birader, demiş, sorma halimizi... Özal gırtlağına kadar borca soktu memleketi... Öteki: Şükret, demiş, şükret ki boyu kısa... Ya Reagan gibi uzun boylu olsaydı" (Rahmi Turan 1987) Şimdi Reagan yok, Reagan'ı tanıyan da yok. Dolayısıyla böyle fıkra üretilemez diyeni mi ararsınız Yoksa, "Uzun boylu olsaydı" duasını kabul olmuş sayanı mı Halbuki, Büyük Doğu'nun kapağına kulak resmi koyarak, altına da "Başımızda kulak istiyoruz!" yazan Necip Fazıl