Nasıl oldu

Cumhurbaşkanı seçimlerinin sonucu hayırlı olsun. Mevcut rejime ilişkin endişelerini sık sık dile getirmiş biri olarak, ortak geleceğimiz adına bu sonucu oldukça endişe verici buluyorum. Türkiye ne yazık ki büyük bir değişim fırsatını kaçırdı. Oysa ki toplumun yüzde 60'a varan ağırlıklı çoğunluğu iki yıla yakın bir süredir değişim istiyordu. Gerçekte de kampanya başlamadan önce ülkede yeniden demokrasi, adalet ve refah yolunu açabilecek bir zemin vardı. Otoriter popülist rejimler dünyasının en önemli laboratuvarlarından biri olan Türkiye'de rejim demokratik yollarla değiştirilebilseydi, dünyanın pek çok ülkesi için ilham kaynağı olabilirdik. Ama yapamadık. Bugünden sonra onlarca uzman, araştırmacı, siyasetçi, akademisyen ve vatandaş seçim sonuçlarını yorumlayacak. Ve herkes şu sorulara cevap arayacak:Nasıl oldu da fakirlik bu kadar artmışken, işsizlik tarihin en yüksek seviyelerine ulaşmışken bundan sorumlu bir iktidar yeniden seçim kazanabildi Nasıl oldu da Avrupa ortalamasının on katını aşan bir enflasyonla mutfağı yangın yerine çeviren bir lider ödüllendirilebildi Nasıl oldu da Türk Lirası'nın değerini yabancı paralar karşısında beşte birine düşüren bir ekonomi yönetimi seçmenden onay alabildiNasıl oldu da yüz binlerin öldüğü veya yaralandığı, milyonların evsiz ve çaresiz kaldığı Kahramanmaraş depreminde alenileşen beceriksizlik ve acze rağmen bölge seçmeni iktidar lehine oy kullanabildiNasıl oldu da milyonlarca sığınmacıyı ısrarla ülkede tutacağını söyleyen bir siyasetçi yüzde 52.5 oy alabildiNasıl oldu da iktidarın 22 yıllık tarihinde en zor duruma düştüğü bir zaman diliminde birleşik muhalefet mağlup olabildiO birleşik muhalefet ki ülke tarihinin en geniş tabanlı ideolojik uzlaşmasıyla yola çıkmıştı. Onlarca veriden yüzlerce farklı neden bulmak ve 28 Mayıs'ın sonucunu anlamlandırmak mümkün. Siyasi stratejiden adaya, vaatlerden kampanya ve mesaja kadar onlarca hata bulmak da mümkün. Ama veriyi bir kenara bırakarak yalın ve basit bir anlam aramak gerekirse,