Onun için dolandırıcı demişti!

Döndük geldik yine aynı yere. Kırdı, döktü, yıktı, yalana, iftiraya sarıldı. Seçim günlerinde Anadolu camilerinde, "kafire oy vermeyin" diye konuşmalar yapıldı. Ve ucu ucuna da olsa kazandı. Halkın yüzde 52'si; iktidara"kendi yıkıntını kendin kaldır fırsatını"sundu.Her seçim sonu.Aynı sözler.Planlar.Projeler.Hedefler.Hiçbir hedefi tutmadı.Yoksulluk zirve yaptı.Yolsuzluk tavan yaptı.Yozlaşma üste çıktı.Yalancılık bini geçti.Ahlak dibe battı.İki yüzlülük sürdü.Faiz, döviz rekor kırdı.Milli para TL sefil oldu.Kriz derinleşti ve özel sektör şirketleri bile, "bizi yüzdürün, batmayalım" diye iktidar kapısında yalvarır durumuna düşürüldü. Çiftçiler, artan girdi fiyatları karşısında şaşkına döndüler. Tarım ve hayvancılık zora girdi. Kur patlamasın diye rezerv eritme çıkmazına bel bağlandı.İş cinayetleri arttı. Devlet harcamaları, toplanan vergi gelirlerinin çok üstüne çıktı. İşçi, memur, emeklinin gelirleri geçimlerini karşılayamaz oldu. Cumhurbaşkanı, "ekonomik savaş veriyoruz" diyerek halkı mücadeleye çağırdı.Fakat Saray harcamaları, israfçı tavrına devam etti. Ev sahipleri, kiracıları evden çıkmaları için darp etmeye başladı. Kiracılar da meydanlara inip seslerini duyurmaya uğraştı. Yoksulluk çok arttı. Açlık sınırı yeni asgari ücretin üzerine çıktı. Yoksullar etin ve peynirin tadını unuttu. Ete bir yılda gelen zam yüzde 115'i ve peynire bir yılda gelen zam yüzde 100'ü geçti. 1 milyon yoksul aile çocuğunu okuldan aldı, evin bütçesine yardımcı olsun diye çocuk işçi yaptı. Adalet çöktü. Yargıçlar ile savcılar partileşti. Devlet memuru polislerin koruyuculuğunda Ankara'ya gelen mafya bağlantılı kişiler, ülkücü lideri öldürdüler. Ölüm emrini verenin kimliği ortaya çıkmadı.2023 yılına gelindiğinde "Türkiye'yi uçuracak ve dünyanın ilk 10 büyük ekonomisi içine sıçratacak"şu hedefler açıklanmıştı:Enflasyon hedefi:Tek haneye inecekti.Tutmadı.İhracat hedefi:500 milyar dolar olacaktı.Tutmadı.Kişi başı milli gelir:25 bin dolar olacaktı.Tutmadı.9 bin dolarda kaldı.Türkiye ithal eden, yüksek faiz ile borçlanan, borcunu borçla kapatan, dış para ile tüketerek hesapsız- kitapsız büyüme yıkıntısının içine düştü, düşürüldü.Bir iki cümlede anlatayım: Türkiye'nin dışarıya yüksek borcu var. Yüksek faiz ödüyor. Git gide uluslararası tefecilere çalışıyor. Döviz açığını kapatmak için vatandaşlık