Kırılma Noktaları ve Yüzyılın Projesi

4 Temmuz 2003 günü Kuzey Irak'ın Süleymaniye kentinde, bir binbaşı komutasında 11 Türk Silahlı Kuvvetleri personeli, ABD askerleri tarafından yanlarında Peşmergeler bulunduğu halde başlarına çuval geçirildi. 60 saat boyunca alıkonularak sorgulandı. Bu olay, bir kırılma noktasıydı. ABD'ye nota verilmedi ve çuval geçirme olayı karşısında gereken tepki gösterilmedi. (1) 19 Ekim 2009'da, PKK'nın kontrolündeki Kandil ve Mahmur kamplarından 34 kişilik bir grup, terörist kıyafetleriyle Habur sınır kapısından Türkiye'ye giriş yaptı. Teröristler, Silopi'de 50 bin kişi tarafından davul, zurna ve halaylarla karşılandı. Habur'da, çadırda kurulan mahkemede teröristlerin yargılaması yapıldı. Sorgulama sonrası serbest bırakılan teröristler, o dönemin HDP (Halkların Demokratik Partisi) Genel Başkanı'nın da yer aldığı 15 HDP milletvekili tarafından Diyarbakır'a gitti. Bin araçlık konvoyla, Diyarbakır'a gelen grubu 50 bin kişi karşıladı. Oysa Habur olayına kadar geçen sürede, 7.000 asker, polis ve köy korucusu şehit olmuş, 5.500 sivil katledilmişti. Bu olay Türk Milleti'ni derinden yaralamıştı ve önemli bir kırılma noktasıydı. (2) Barzani, 16 Kasım 2013'te Diyarbakır'a davet edildi. Habur sınır kapısından 50 araçlık bir konvoyla, törenlerle karşılandı. Diyarbakır caddeleri, Kuzey Irak Barzani yönetiminin bayraklarıyla donatıldı. Diyarbakır Valiliği önündeki, "Ne Mutlu Türküm Diyene" yazısı kaldırıldı. Diyarbakır Belediye Başkanı Barzani'yi, "Kuzey Kürdistan'a hoş geldiniz" sözleriyle karşıladı. (3) Barzani, başkent Ankara yerine Diyarbakır'a davet edilmişti. 1 Eylül 2013'te, Dünya Barış Günü nedeniyle HDP Diyarbakır'da bir miting düzenledi. Mitingde PKK bölücü terör örgütünün sözde marşı okundu, PKK'nın Suriye kolu PYD'nin sözde eş başkanı Asya Abdullah ta mitinge katıldı. PYD, PKK'nın kardeşiydi ve emirleri Kandil'den alıyordu. Buna rağmen, PYD eş başkanı Diyarbakır'a gelmişti.(4) 15 Kasım 2013'te, Nusaybin'de görev yapan askeri araçlara, PKK'lı teröristler ateş açtı. Askerler karşılık verdi. Genelkurmay Başkanlığı bu konuda: "Açılan bu ateşe, meşru müdafaa kapsamında taktik tekerlekli zırhlı araçlar üzerindeki makineli tüfekler ile derhal karşılık verilmiş, unsurlarımızın karşı ateşi üzerine terörist ateşi kesilmiştir" şeklinde bir açıklama yaptı. (5) Genelkurmayın açıklaması, çevreci bir derneğin protestosuna karşı yapılmış gibiydi. Bu açıklama yapıldığında, PKK silah depoluyor, mahalleleri örgütlüyor ve "Alan Hakimiyeti"ni ele geçiriyordu. Bu, terörle mücadelede bir kırılma noktasıydı. 8 Haziran 2014'te, Diyarbakır'da bir terörist, askeri kışlaya girerek Türk Bayrağını gönderden indirdi. 15 Ağustos 2014'te Lice'de bir teröristin heykeli dikildi. Heykel, ancak 4 gün sonra mahkeme kararıyla kaldırıldı. (6) Balyoz, Ergenekon, Askeri Casusluk gibi asrın en hukuksuz davalarıyla, Türk Silahlı Kuvvetleri tasfiye edildi. Bu olay, Cumhuriyet açısından fay hattının kırılmasıydı. Ardından, FETÖ hain darbe girişimi. Sonra, liyakat sisteminin çökmesi Bu gelişmeler, Cumhuriyet tarihinin asıl kırılma noktasıydı. Türkiye-Suriye sınırının 37 kilometre güneyinde bulunan Türk toprağı Süleyman Şah Saygı Karakolu (Türbesi), 22 Şubat 2015'te bulunduğu bölgeden tahliye edilerek sınırın yaklaşık 200 metre yakınına getirildi. Bu bir geri çekilmeydi ve bir kırılma noktasıydı Yunanistan, 2012'de ekonomik krizle boğuşurken ve sonraki süreçte, Ege'de Askersizleştirilmiş Adalar ve Antlaşmalarla Yunanistan'a Devredilmemiş adaadacıkkayalıklarda statüyü Yunanistan kendi lehine değiştirdi. Türkiye, sadece kınama açıklamalarıyla yetindi Oysa, 1996 Kardak Krizi'nde atılan adım belliydi. Bu durum, tarihi bir kırılma noktasıydı. (7) 2019'da, Türkiye Rusya'dan S-400 hava savunma sistemi satın aldı. ABD, Türkiye'yi F-35 savaş uçağı üretim projesinden çıkardı ve satın alma anlaşması yaptığı F-35 savaş uçakları verilmedi. ABD, Yunanistan ve GKRY'yi tercih eden bir politika izlemeye başladı. Türkiye, S-400 alımında risk analizi yapmamıştı. Aynı Türkiye, yaptırım uygulayan ve F-35 vermeyen ABD'ye F-16 alımı için tekrar gitti. Bu politika, uluslararası ilişkiler açısından büyük bir çelişkiydi. Türkiye'yi, hem ekonomik katkı hem de gelişmiş savaş uçağı edinme yönünde oldukça