Karnedeki notlar

Bugün ortaöğretimde karne günü. Milyonlarca öğrenci, nicedir özledikleri yarıyıl veya eski ifadeyle "sömestr" tatiline kavuşuyor. Dilimize Fransızca'dan geçme "sömestr" kelimesinin anlamı, "altı aylık süre" demek. Günümüzde bir eğitim yılının yarısı daha kısa sürse de temel esas pek değişmiyor: Dönem sonu, çalışmanızın karşılığı olan karne notuyla evinize dönüyorsunuz.HANGİ OKULAslına bakarsanız öğrenim hayatına özgü görünen bu düzen, dini inançların da temelini oluşturur. Okul karnelerinin sağ tarafında yer alan "davranış" notu gibi... Manevi ilerleyişimizi ve üst sınıflara geçişimizi belirleyen, gündelik hayattaki iyi ve güzel davranışlarımız oluyor. Kesin tarihi bilinmeyen bir günde, dünyadaki öğrenim süreci ve tüm sınavlar son buluyor. Dönem sonunda nasıl okul formasını sırtımızdan çıkarıyorsak, hayat okulunun sonu geldiğinde de ruhumuzdan "beden kalıbını" çıkarıyoruz. Okuldan nasıl eve dönüyorsak, ruhumuz da dünyadan asli kaynağına geri dönüyor...DÖNEM SONU GELMEDENİyisi mi bizler, hayatımızın "dönem sonu" gelmeden notlarımızı gözden geçirelim: Kendimiz, yakınlarımız ve çevremizle ilişkilerimizde durumumuz nasıl Ne kadar iyiyiz Hangi konularda kendimizi geliştirmeliyiz Acaba "teşekkür" veya "iftihar" belgesi almayı hak ediyor muyuz Cevabımız "Hayır" olsa bile moral bozmaya hiç gerek yok... Okul daha kapanmadı. Dönem sonuna kadar her gün, her saat, her dakika telafi etme şansımız var. Tekrar tekrar "kendimizi bütünleme" hakkına sahibiz. Dünya denen bu okulda, iç huzurundan daha kıymetli bir karne hediyesi olabilir miCEZA DEĞİL ÖDÜLÇAĞDAŞ eğitimde "kötü not" halen olsa bile öğretmenlerin ve velilerin esas önceliği, "ödüllendirme" ve "gelişim". Çocukların notları nedeniyle gördükleri sert muamele ve cezalar, tümüyle yok olmasa da giderek tarihe karışıyor. Artık odak noktası "geçme-kalma" ötesinde, öğrencilerin "hayat yolculuğuna" daha iyi hazırlanmaları; "iyi insanlar" olarak yetişmeleri.Bu anlayış, kitle eğitiminde yeni yeni hakim olsa da "ödüllendirmenin" öğrenciler için en güzel yol olduğu aslında yüzyıllardır tavsiye edilir. Gelişimin anahtarı, eğitimin maddi-manevi kazanımları hakkında talebeyi yüreklendirmektir. Örneğin Mevlana, Mesnevi'de mealen şöyle der: "Yaptığı işin yararını, karşılığını hiç göremeyen çocuk, okula kıvrana kıvrana gider. Oysa kazanacaklarının farkında olsa koşarak gider, okula gitmekle içi açılır. Çantasında karşılık olarak bir kuruş bile olsa geceleri heyecandan uyku uyumaz."EN BAŞARILI TALEBELERSINAV veya "imtihan", Kuran'da pek çok defa geçen bir kelime. Peygamberler, Kuran'da en zorlu sınavlardan geçen örnek kişiler olarak karşımıza çıkarlar. Örneğin Hz. İbrahim ve Hz. Yakup evlatlarıyla, Hz. Nuh ve Hz. Lut aileleriyle imtihan edilirler. Hz. Eyüp hem ailesini,