Risale-i Nur'un Latin harfleriyle basımı nasıl yapıldı

Mustafa Türkmenoğlu, ikinci sınıfa geçince Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesine naklini aldı ve Ankara'da okumaya başladı.Okulda Atıf Ural'la tanıştı ve yavaş yavaş Risale-i Nur'u tanımaya başladı. Atıf Ural da birkaç ay önce Risale-i Nur'u yeni tanımış ve zamanını sürekli olarak bu eserleri okumakla geçiriyordu. Sekiz yıl boyunca devam eden Afyon Mahkemesi, 1956'da Risale-i Nur'un beraatine karar verince Bediüzzaman, talebelerine "Diyanet, Risale-i Nur'u bassın!" diye haber gönderir. Talebeleri konuyu Isparta milletvekili Dr. Tahsin Tola'ya açarlar. Tahsin Tola, onlarla birlikte Diyanet İşleri Başkanlığına gider. Tola, başkana teklifi sunarken Başkan "Bize Başbakan emir vermediği müddetçe biz bunları basamayız!" der. Bunun üzerine talebeler Tahsin Tola'yla birlikte Menderes'i ziyarete giderler. Tola, durumu Menderes'e anlatır. Menderes "Ben sizi vekil tayin ettim, gidin Diyanet İşleri Başkanı'na söyleyin, bassın!" der. Tekrar hep birlikte Diyanet İşleri Başkanına giderler. Tola, Başbakanın sözlerini aktarır. Başkan, "Ben Başbakanla kendim konuşmadıkça basamam!" der. Talebeler ve Tahsin Tola Bediüzzaman'a durumu bildirirler. Bediüzzaman, talebelere "Bu azim sevap onlara nasip olmayacak, siz basacaksınız!" der. Bediüzzaman "Risale-i Nurları basın" dediğinde hiçbir talebesinin elinde yeteri kadar parası yoktu. Mustafa Türkmenoğlu ve Atıf Ural bir mektup hazırlayıp Risale-i Nur Talebelerinden para talep etmeye karar verdiler. Mektupta "Biz Büyük Sözler mecmuasını tab edeceğiz, fiyatı 25 liradır; orada kaç kişi abone olacaksa parasını gönderin, bilâhare kitapları göndereceğiz" dediler. Mektup yollandıktan sonra farklı şehirlerden paralar gelmeye başladı. Bunların içinde en çok göze çarpan Van'da Hamit Kuralkan'dı. O, 500 lira gönderdi. Toplanan paralarla basılacak kitapların kâğıt masrafının ancak yarısı toplandı. Sonra talebeler Tahsin Tola'yı da yanlarına alarak Yıldız Matbaası'na gittiler, "Kaça basarsınız" diye pazarlık ettiler. Kâğıdı alma şartıyla fiyatta anlaştılar. Risaleleri yeni harflerle basmak için Bediüzzaman'dan üç adet "Büyük Sözler" kitabı geldi. Gönderilen bu kitapların hemen hepsinin bizzat Bediüzzaman tarafından tashihi yapılmıştı. Kitaplar geldikten sonra Hayri Tanju daktilonun başına geçti. Talebelerden biri Kur'an harfleriyle yazılan risaleyi okudu, diğeri