Asr-ı Saadet'ten günümüze

Zeyd bin Sabit (ra) Peygamberimiz Hz. Muhammed'in (asm) vahiy kâtiplerinden ve 11 yaşında Müslüman olan sahabe anlatıyor:Resulullah (asm) Medine'ye geldiğinde beni kendisine getirdiler: "Ey Allah'ın Resulü bu çocuk Neccar Oğulları'ndandır. Sana indirilen Kur'andan on yedi sureyi ezberledi" dediler. Onları bir kere de Resulullah'a okudum ve o çok beğendi. "Ey Zeyd, Yahudilerin yazısını öğren. Çünkü vallahi ben, Yahudilerin bana yazdıklarına güvenemiyorum" buyurdu. Ben de hemen İbraniceyi öğrenmeye başladım ve aradan on beş gün geçmeden İbraniceye vâkıf oldum. Bundan böyle Resulullah'ın Yahudilere yazılacak mektuplarını ben yazıyor, onlardan kendisine gelen mektupları da ben okuyordum. (Hadislerle Müs., Cilt.4. s.195) Yine Zeyd'den (ra): Resulullah (asm) bana: "Süryanice biliyor musun Bana Süryanice mektuplar geliyor" dedi. "Hayır" diye cevap verdim. "Öyle ise bu dili öğren." buyurdu. Ben de on yedi gün içinde Süryaniceyi öğrendim. (Ebu Davud) Peygamberimizin (asm) vefatından hemen sonra Yemame Savaşı'nda çok sayıda hafızın şehit olması ve Kur'an nüshalarının kaybolması tehlikesini nazara alan Hz. Ömer (ra) Hz. Ebubekir (ra) ile görüşerek muhtelif cisimler üzerine yazılmış ve değişik yerlerde bulunan Kur'an'ın toplanarak Mushaf haline getirilmesine karar verdiler. Bu görev, Peygamberimizin (asm) Medine hayatında hiç yanından ayrılmadan vahiy kâtipliği yapan, âlim, hafız, güzel Kur'an okuyan ve yazan genç sahabe Zeyd bin Sabit'e (ra) verildi. O da en yorucu ve mesuliyetli bu vazifeyi, büyük bir çalışma ile bugünkü haline getirdi. Ahirzamanda Peygamber Efendimizi ve Sahabe-i Kiramı kendine rehber eden Bediüzzaman, İslam'ın ulvi düsturlarını en ince ayrıntılarına kadar öğrenmiş, yaşamış ve anlatmış mümtaz, muhlis bir din âlimidir. Cenab-ı Hakkın Rahim ve Hakîm isimlerine mazhar olan Bediüzzaman Kur'an'ın tefsirini, sönmez hakikatlerini, mukaddes manalarını eserleriyle anlatan, tahkiki iman dersleri veren Risale-i Nur eserlerini telif etmiştir. Tahsil çağında üç ayda doksan kitabı ezberlemiştir. Allah'ın