Refet Kavukcu'nun ardından

Öğretmen olarak ilk atamamız bundan kırk yıl evvel Erzincan'a bağlı Çayrlı kazasının Söğütlü Köyü'ne yapılmıştı.Tabiri caizse Van'dan heybemizi aldığımız gibi Erzincan'a gitmiştim. Van'lı Nur ağabey ve kardeşlerimizin Ressam ve Hattat olan, aynı zamanda Üstad'ı sağlığında ziyaret eden son şahitlerden Ra'fet Kavukcu Bey'e bizi yönlendirmişleridi. Biz bütün bu faaliyetler içinde inşallah gittiğimiz yerlerde de hizmet kısmet olur niyetiyle, Erzincan'a vararak Ra'fet Ağabeyi Nur dersanesinde ilk defa bulup görüştük. Akabinde Çayırlıya, orada bulunan Bünyamin Yaşar'ın tavassudu ile mezkûr köye gidip göreve başlamıştık. Anadolu'nun küçük bir köyü olan Söğütlü Köyü köylüleri bizi bağırlarına basmıştı. Zaman içinde öğretmenlik vazifemizi deruhte ederken diğer taraftan beslendiğimiz kaynak olan Nur Risalelerinin köye ve çevre köylere yayılması gayreti içindeydim. İşe, köyün imamı ve orada altı yıldır görev yapan bir diğer öğretmenle başlamıştık. Bunun yanı sıra; köyün muhtarlığa bağlı köy odasına toplanan köylülerin vakitlerinin müsaitliğini ve çokluğunu fırsat telâkki ederek Risalelerden köy odasına götürüp orada okuyorduk. Köyde bu hal uzun zaman böyle devam ederken, bizim o çevredeki Nur faaliyetlerimiz yanlış aksettirilmişti. Hatta "Bu öğretmen Said Nursî'nin propagandasını yapıyor" gibi dedikoduların üretilmesine şahit olmuştuk. Bütün bu Nuranî faaliyetlerin köylüler ve çevredekilerin doğru anlamasına vesile olması niyetiyle, Erzincan merkezde oturan Ra'fet Kavukcu'yu ve arkadaşlarını köye dâvet etmiştik. Bir Cumartesi günü, görev yaptığımız köye, aralarında imam hatip lisesi müdürü Mustafa Tanık Bey (rahmetli olmuş) ve daha bir çok Nur Talebeleriyle köyümüze gelen Refet Ağabey, köylüleri toplayarak güzel bir sohbette bulunmuştu. Demişti ki; "Mustafa öğretmen, bizim arkadaşımızdır. Sizlerle köy odasında paylaştığı imanî bilgiler, Risale-i Nurlar'dır. Biz de o eserleri okuyoruz. Bunlar Kur'ân âyetlerinin tefsirleridirler." Refet Bey'in köylülere yaptığı bu konuşma, sıkıntıların izalesine sebep olmuş. Bu aşamadan sonra biz, gerek görev yaptığımız köyde ve gerekse çevrede rahatlamıştık. Öğretmenlik tayinimin ilk defa Ezincan'a çıkması bizim için manevî yönden kazanımların ilkini teşkil ediyordu. Öğretmenliğimin bu ilk yılında Refet Ağabeyle muhatap oluşumuz böyle başlamıştı. Gelelim Refet Kavukcu'nun kim olduğuna, Risale-i Nurlar'la alâkadarlığı ve Üstad Hazretleri'nin ziyaretle alâkalı hatıralarına. Refet Kavukcu Erzincan'da ileri gelen eşraflardandır. Meslek itibariyle hem hattat ve hem de ressamdır. Kendisine ait kitabevini çalıştırırken hattad ve ressamlığı birlikte yürütmüştür. 1929 yılında Erzincan'da doğan Refet Kavukcu, tevafuklu Kur'ân'ı yazmış ve Nur Risalelerinin kapak kompozisyonlarını çizmiştir. Bediüzzaman Hazretleri'nin bir çok resminin ve kaldığı mekânlarının yanı sıra, Risale-i Nurlar'dan pasajları resm ederek büyük bir "Bediüzzaman Albümü" neşretmiştir. Bediüzzaman Hazretleri'yle ilk tanışması