Binbaşı Âsım Bey

Bediüzzaman'ın has talebelerinden, bir istikamet şehidi, Binbaşı Âsım Bey (Ahmet Âsım Önerdem) Bediüzzaman Hazretleri Şark'tan Anadolu'ya sürgüne tabi tutulmasından sonra, Burdur'da ikamet ettirilmiş ve Hazret-i Üstad'a talebe olma bahtiyarlığına mazhar olmuştur.Üstad'la ilk tanışmasını bir mektubunda Âsım bey şöyle ifade eder: "Dört sene evvel Burdur'a geldiğimde, kardeşimiz Şeyh Mehmet Efendi'nin delâlet ve tavassutu ile muhabereye başlanmış..." (Barla Lâhikası s.56, YAN) Ayrıca kendisi, Üstad'a ve Nurlara duyduğu alakayı şu veciz ifadelerle dile getirir: "...Otuz dört sene olan hayat-ı askeriyemde, mukteza-yı beşeriyet, az ve çok masiyet fırtına ve dalgalarına tutulmuş, vazife-i diniye-i uhreviye ve ubudiyet ciheti pek çok noksan kalmış ve hâb-ı gaflet perdesine bürünmekle imrâr-ı hayat etmiş olduğumu şimdi anlıyorum ve kusurlu geçmiş zamanlarıma pişman ve nâdim olup, evvelki güldüklerime şimdi ağlıyorum. Bu da, siz Üstadıma ve Risalelerinize kavuşmakla hâsıl olmuştur ki, yüzbinlerce şükür Cenab-ı Hak sizi bu fakire ihsan buyurdu." ÂSIM BEY'İN MEKTUPLARI Üstad Bediüzzaman'a talebe olup Nurlarla şereflenen Âsım Bey'in, Nurlarda birçok mektubu bulunmaktadır. Mana, hakikat, hasret ve iştiyak dolu bu mektuplardan birisi şöyledir: "Sevgili Üstadım, ne diyeyim, müştâkı olduğum bu risale-i şerife, bu sözler, bu hakikat, bu nur, bu fakire lütuf ve kerem-i İlâhî olarak ihsan buyuruldu. Cenab-ı Kadîr-i Mutlak Hazretlerine hadsiz ve hesapsız hamd ü senâ ediyorum ki, siz Üstadıma kavuştum ve binnetice