Bediüzzaman ve İslâm düşmanı komiteler

Mahiyet itibariyle "inkârcı, dinsiz ve ateist" olan "gizli zındık" komiteler dinsizliği, inkârcılığı, Müslümanlar arasında yaymayı gaye edinenlerdi.Günümüzde varlıklarını sürdüren bu komiteler, yalan ve oyunlarla Müslümanları karalamaya çalışmaktan vazgeçmediler. Bediüzzaman Hazretleri'nin faaliyetlerini takip edip, onun ve talebelerinin iman ve Kur'ân'a hizmetindeki çalışmalarını ve gayretlerini kontrol altına alarak ellerinden gelen her türlü imkânı kullandılar. Hatta yaptıkları planlarla, Bediüzzaman Hazretleri'nin vücudunu ortadan kaldırmayı bile düşünmüşlerdir. Bu komitelerden bazıları, mahiyetleri itibariyle şöyle şekillenmişlerdir: HAŞRİ İNKÂR KOMİTESİ Risale-i Nurlar'ın yayılma istidadı gösterdiği, Nurlar'ın ilk zuhur ettiği Barla afakında başlayarak Bediüzzaman Hazretleri'nin te'lifine mazhar olduğu Haşir Risalesi'nin neşri karşısında adeta deliye dönen "Haşri İnkâr Komitesi" İslâma karşı dehşetli planlar içinde olmuşlardır. Bu planlardan birisi de "Haşir Risalesi nasıl yazıldı" adlı kitapçıkta deşifre ediliyordu. İslâm inancında Haşir bahsini isbat eden Bediüzzaman Hazretleri'ne ve eserlerine karşı ilk olumsuz startı veren komite, bahsedilen Haşri İnkâr Komitesi oluyordu. ZINDIKA KOMİTESİ Bediüzzaman Hazretleri, millî mücadele yıllarında, İngiliz işgal kuvvetlerini yazdığı Hutuvat-ı Sitte adlı eseri ve sair faaliyetleriyle düşmanı püskürtmeye çalıştığı yıllarda aynı zamanda Dar'ül Hikmet-il İslâmiye'de aza olarak da görev yapıyordu. Mezkûr kuruluşta birlikte görev yapan istihbaratta görevli Seyyid Sadettin Paşa ona verdiği haberde şunları söylüyordu: "Otuz sene evvel Darü'l-Hikmet a'zası iken, bir gün arkadaşımızdan ve Darü'l-Hikmet a'zasından Seyyid Sadeddin Paşa dedi ki: 'Kat'i bir vasıta ile haber aldım; kökü ecnebide ve kendisi burada bulunan bir zındıka komitesi, senin bir eserini okumuş. Demişler ki, bu eser sahibi dünyada kalsa, biz mesleğimizi (yani zındıkayı, dinsizliği) bu millete kabul ettiremeyeceğiz. Bunun vücudunu kaldırmalıyız' diye senin idamına hükmetmişler. Kendini muhafaza et. Ben de 'Tevekkeltü alallah, ecel birdir, tegayyür etmez' dedim."(Emirdağ Lâhikası, YAN, s.193) ZINDIKA VE MAHİYETİ 1- "Burada (Afyon hapsi) bir günde çektiğim sıkıntı ve azabı, Eskişehir'de bir ayda çekmezdim. Dehşetli masonlar, insafsız bir masonu bana musallat eylemişler, ta hiddetimden ve işkencelerine karşı 'Artık yeter' dememden bir bahane bulup zalimane tecavüzlerine bir sebep göstererek yalanlarını gizlesinler. Ben, harika bir ihsan-ı İlâhî eseri olarak şakirane sabrediyorum ve etmeye de karar verdik." (Şuâlar, s. 493 YAY) 2- "Ehl-i hükümetin ve ehl-i siyasetin ve ehl-i idarenin ve inzibatın ve adliye ve zabıtanın bizimle uğraşacak hiçbir işleri yoktur. Olsa olsa, dünyada hiçbir hükümetin müdafaa edemediği ve aklı başında hiçbir insanın hoşlanmadığı küfr-ü mutlak ve dehşetli bir taun-u beşerî ve maddiyyunluktan gelen zındıkanın taassubuyla, bir kısım gizli zındıklar, şeytanetiyle bazı resmî memurları aldatarak evhamlandırıp, aleyhimize