Kötülere kalan dünya 2

Adaletin bu mu dünyaNe yar verdin ne mal dünyaKötülerinsin sen dünyaİyileri öldüren dünyaGüvenemem servetime malımaUmudum yok bugün ile yarınaToprak beni de basar bağrınaAdaletin bu mu dünyaYetmişli yılların başında Türkiye'de oldukça canlı bir ilim-fikir-sanat-siyaset ortamı vardı. Dünyanın ve ülkenin gidişatından memnun olmayan her görüşten insanlar-gençler memleketin istikbaline yön vermek için harekete geçmişti. Bu atmosferde yer alan bazı isim-eser ve girişimleri aktarıyorum.27 Mayıs özentisi bir sol-kemalist cunta, Doğan Avcıoğlu'nun "Türkiye'nin Düzeni" adlı eseri ve "Devrim" (1969) gazetesi çevresinde oluştu, lakin çökertildi. Akabinde askerler hükümete muhtıra verdi (12 Mart 1971). 1969'da Milliyetçi Hareket Partisi kuruldu. Aynı yıl "Devlet" dergisi yayıma başladı. Doğu Perinçek liderliğinde İhtilalci İşçi- Köylü Partisi kuruldu (1969). Aynı yıl Necmettin Erbakan Milli Nizam Partisi'ni kurdu. 1972 CHP Kurultayı'nda Ecevit seçimi kazandı. 1969'da Ülkü Ocakları Birliği, aynı yıl Dev-Genç kuruldu. Barış Manço'nun "Dağlar Dağlar"ı çıktı (1970). Yılmaz Güney "Umut" filmini çekti (1970). Mücadele Birliği "Yeniden Milli Mücadele" dergisini çıkardı (1970), Nurettin Topçu'nun "Yarınki Türkiye" adlı eseri yayımlandı (2. baskı-1972). Oğuz Atay'ın "Tutunamayanlar" adlı romanı TRT ödülü aldı (1971). Milli Selamet Partisi kuruldu (1972). İdris Küçükömer'in "Düzenin Yabancılaşması" adlı eseri çıktı (1969). Aynı yıl İsmet Özel ve arkadaşları "Halkın Dostları" dergisini yayımladılar. Yücel Çakmaklı "Birleşen Yollar" filmini çekti (1970). Kemal Tahir "Devlet Ana" romanı ile TDK ödülünü aldı (1968).Bu hareketli ortam bir daha vücut bulmadı.Siyasî ve fikrî çırpınmanın berisinde, şehrin çeperine mevzilenmiş, oradan ne köylü ve şehirli olan kalabalıkların ruh halini, düzene itirazını haykıran arabeskçiler (Orhan Gencebay-Müslüm Gürses-Ferdi Tayfur ve başkaları) İMÇ'de hatırı sayılır bir rüzgâr estirdiler.Bu hengame arasında Niğdeli Âşık Ali Ercan (Doğ: 1931) şöhreti yakaladı. Kendisi küçük yaşta ana ve babasını kaybetmiş, ilkokuldan sonra çobanlık yapmış, o günlerden itibaren saz çalıp şiir söylemeye başlamış, on sekiz yaşında TRT İstanbul Radyosu'nda bir süre çalışmıştır. Anadolu'yu dolaşarak kendini tanıtmış, "Karakaş gözlerin elmas" (1962), "Adana'ya bir kız geçti gördün mü" (1964), "Adaletin bu mu dünya" (1971) gibi besteleri çeşitli sanatçılar tarafından okunmuştur. Çok sayıda bestesi ve kaseti olan Ercan son yıllarda İslâmî muhtevalı eserlere imza atmış, aynı anlayışta çekilen o filimde başrol oynamıştır.Yukarıya aldığımız şiir (beste) ne anlatıyorÇok âşikâr, toplumsal düzende müthiş bir zulüm olduğunu, altta kalanın ezildiğini söyleyip "adalet" istiyor.Kimden istiyorDünya'dan. Dünya burada mecazdır. Kastedilen güç dünya sistemidir, yani kapitalizm. Kapitalizmin ağababaları yerli işbirlikçiler ile tüm dünyayı sömürmektedir.Sistemin dünkü zulmü bugün de artarak devam etmektedir. Bir önceki yazımızla naklettiğimiz raporlar bunu doğruluyor.Biz bu zulme seyirci mi kalacağızElbette ki hayır.Peki, ne yapmak lazımBu soruyu kendimize soruyorsak bir mesuliyet hissimiz var demektir. Bu mesuliyet bizi zihnî, ilmî, fikrî bir karşı çıkışa götürecektir.Raporların neşrine devam ediyor, dünyanın hâl-i pür-melâlini anlatmak istiyoruz.MODERN KÖLELİK (Oxfam Raporu Ocak 2022) ÖzetUluslararası Çalışma Örgütü, Walk Free ve Uluslararası Göç Örgütü'nün "Küresel Çağdaş Kölelik Tahminleri"ne göre, 2021 yılında 50 milyon kişi çağdaş köle durumunda. Bu insanların 28 milyonu zorla çalıştırılıyor, 22 milyon ise zorla evlendirilmiş. Çağdaş kölelik durumunda olan insan sayısı son 10 yılda önemli ölçüde arttı, 2021 yılında 10 milyon kişi daha çağdaş köleliğe düştü. Kadınlar ve çocuklar orantısız biçimde kırılgan olmaya devam ediyor. Zorla çalıştırılan her 8 insanın 1'i çocuk (toplam 3,3 milyon). Bu çocukların yarıdan fazlası ticari cinsel sömürüde kullanılıyor.BM'ye göre uyuşturucu ticaretinden sonra dünyadaki en büyük ikinci yasa dışı geliri, insan ticareti üzerinden sağlanıyor. İnsanların çaresizliğinden yararlanan insan tacirleri, mağdurları daha çok zengin ülkelerde çalışmak üzere sömürüyor. "Modern köle" olarak tanımlanan mağdurlar zorla çalıştırma, fuhuş, cinsel istismar ve organ mafyası tarafından kullanılıyor.Küresel