Baltık ısınmaya başladı

Hatırlayacaksınız; ABD ve Rusya'nın Ukrayna üzerinden hesaplaşmasına karşı "Karadeniz'i bulandırmayın; çok istiyorsanız Baltık'ta hesaplaşın" diye yazmıştım.Ardından İsveç ve Finlandiya NATO üyeliğine başvurunca, "Baltık'ta bir NATO-Rusya cephesi oluşur mu" tartışmaları başladı.Türkiye'nin terörle mücadele şartları bu iki ülkeye (ve aslında halihazırda NATO üyesi ABD, Almanya ve Fransa gibi ülkelere de) ağır geldi; o konu biraz daha zaman alacak gibi görünüyor.Ama şimdi yeni bir gelişme var:AB üyesi Litvanya, AB'nin Rusya'ya koyduğu yaptırımlar çerçevesinde, Rusya'nın kara sınırı olmayan Baltık'taki kenti Kaliningrad'a Litvanya topraklarından özel geçiş hattını (tren yolu ve doğalgaz boru hattı) kapatma kararı aldı.Rusya, Litvanya'ya protesto notası gönderdi, AB'nin Moskova Büyükelçisi'ni Dışişleri Bakanlığı'na çağırdı.Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, "Bu karar her şeyin ihlali anlamına geliyor" dedi, Rusya Güvenlik Konseyi Başkanı Nikolay Patruşev ise 'düşmanca' yorumunu yaptı.Olay Baltık'ta geçiyor ama konu Türkiye'yi de yakından ilgilendiriyor.Zira, Rusya'nın Kaliningrad'a geçiş yolu AB ve NATO üyesi olan Litvanya içinden...Yani Litvanya, AB'nin aldığı bir kararı uyguladığı için Rusya'nın olası bir müdahalesiyle karşılaşırsa, NATO savaşa girecek.Kararın Rusya açısından da önemi büyük.Zira Sovyet mirası askeri gücünün Ukrayna'yı işgale yetmediği görüldü.Karadeniz'de Ukrayna limanlarını tamamen kontrol altına alamadı.Aksine, Baltık'taki iki limanından birine kara bağlantısını kaybetme tehdidi altına girdi.Bu gelişmeler bazı soruları da gündemimize taşıyor:AB, Rusya'nın Ukrayna'nın doğusuna bastığı, güneyinde Karadeniz limanlarını ele geçirmeye kalkıştığı gibi, Kaliningrad'a basmak ve Rusya'nın Baltık'taki iki limanından birini kapatmak mı istiyorRusya'nın Ukrayna'ya girişini 'ABD tuzağına düşme' olarak değerlendirenler haklıysa, Rusya şimdi de Litvanya tuzağına mı çekiliyorDaha önemlisi Rusya bu tuzağa düşer miBu aynı zamanda AB ve NATO için de bir tuzak olmaz mı'AB üyesi olmayan NATO müttefiki' Türkiye, bu durumu nasıl değerlendirirORTALAMAYI 4 ÜLKE DÜŞÜRÜYOR Türkiye karşıtlığında birincilik Yunanistan'da. Yunanlar arasında Türkiye hakkında olumlu görüşü olanların oranı yüzde 4.Kıbrıs Rum Yönetimi vatandaşları bile yüzde 9 ile Yunanlardan daha çok Türkiye sevdalısı!Bugünlerde NATO üyeliği için Ankara'yı aşındıran İsveç'te Türkiye hakkında olumlu görüşü olanların oranı ise yüzde 12'lerde.'Kadim müttefik' Almanya'da ise bu oran ancak yüzde 17'ye çıkabilmiş.Yaş gruplarına göre bakıldığında, Türkiye'nin 'algı yönetimi' bakımından 'ihtiyarları' ikna etmek yerine genç Avrupalılara yönelmesi gerektiği ortaya çıkıyor.Zira 55 yaş üstü AB vatandaşları arasında Türkiye'ye olumlu bakanların oranı ortalamanın altında, yüzde 22'lerde.15-24 yaş grubunda ise yüzde 38...Anket verilerinin bir iyi tarafı da, Avrupa Birliği'ne olumlu bakan Avrupalıların, Türkiye'ye de daha olumlu bakıyor olması. 'AB iyi ve gereklidir' diyenler arasında Türkiye'ye de olumlu bakanların oranı yüzde 31; olumsuz bakanlar ise yüzde 23.Anketin ilginç sonuçlarından biri de, ABD'ye yönelik 'olumlu' bakışın yüzde 45'ten yüzde 58'e çıkması, buna mukabil Çin'e yönelik olumlu bakışın yüzde 36'dan yüzde 22'ye, Rusya'ya yönelik olumlu bakışın yüzde 30'dan yüzde 10'a gerilemesi.Aslında Rusya'ya olumlu bakış yüzde 10'un da altında demek yerinde olur. Zira Bulgaristan'da yüzde 49, Kıbrıs Rum Yönetimi'nde yüzde 36 olan Rusya sevdası, oranı yüzde 10'da tutmuş.İNGİLİZ'E HAK OLAN BİZE KABAHAT OLMUŞ BBC Türkçe'de okudum.İngiltere hükümeti, gerekli gördüğünde AİHM kararlarını 'uygulamamak' için İnsan Hakları Yasası'nda değişiklik yapıyor.Başbakan Yardımcısı Dominic Raab'ın gerekçesi ilginç: "İngiltere'de öncelikle İngiliz yasalarının temel alındığını netleştirmek."Yasa değişikliği ile, "Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne taraf herhangi bir devlet hakkında geçici tedbir alınabilmesine imkan veren AİHM İçtüzüğü'nün 39. maddesi iç hukukta geçerli olmayacak."İngiltere, bu değişikliği, sığınmacıları Ruanda'ya göndermeyi engelleyen