Avrupa'dan alınacak dersler

ABD'li etkin siyasi internet gazetesi Politico, ABD'nin 'Rusya-Ukrayna savaşını kazanç kapısı haline getirdiğini' ve bu duruma artık AB'nin daha yüksek ses çıkarmaya başladığını yazdı.Haberin ayrıntılarını AKŞAM'ın manşetinde topladık.ABD gazı, Avrupa'ya '4 kat' daha pahalı satılıyormuş.ABD ayrıca, kendi sanayisi için yeni destekler, ithalat için ise yeni vergiler koyuyormuş.Böylece Avrupa '4 kat pahalıya' ürettiği malları, iyice ucuzlatılmış ve vergilerle korunmuş Amerikan pazarına sokamıyormuş.Avrupalılar, "Washington hala müttefikimiz mi, değil mi" diye soruyormuş.ABD'liler ise "Fiyatı ABD'li şirketler değil, Avrupalı şirketler artırıyor; gaz ithalatçıları bu yıl kar rekoru kırmışlar. Ayrıca Avrupa'nın enerji kaynaklarına sahip olmaması bizim suçumuz değil. Aslında sayemizde Rusya'ya bağımlılıktan kurtuluyorlar" diyormuş.Avrupalılar da şimdi "ABD'ye bağımlılıktan" kurtulmanın yollarını aramak için toplanıyormuş...Geçmiş olsun...14 Haziran 2022 Salı günkü "Washington'dan bakılınca öyle görünüyor" başlıklı yazımda;Rusya'nın savaşı evinin yanına çekmekle kaybettiğini;Ukrayna'nın doğrudan işgal edilmekle kaybettiğini;Avrupa'nın enerji kaynaklarını ve büyük bir pazarını kaybederek, ABD'ye daha fazla bağımlı hale gelerek kaybettiğini;ABD'nin ise Ukrayna'yı gösterip İsveç ve Finlandiya'yı NATO'ya alarak Rusya'yı kuzeyden çevrelediğini; Avrupa'yı sadece askeri olarak değil enerjide de kendine bağımlı hale getirdiğini; bunun ekonomik ve siyasi bağımlılık anlamına geldiğini; yani her bakımdan 'kazandığını' yazmıştım.Avrupa'nın aklı, 'üşümeye başlayınca' başına gelmiş!..Ama Politico'nun haberinde de okuduğunuz gibi, ABD'nin çok da umurunda değil.Buradan alınacak hayati bir ders var.Eğer Türkiye de Avrupa gibi ABD'nin güdümüne girmiş olsaydı, aynı şeklide sızlanıyor olacaktık.Savaştan önce;"Avrupa ile birlikte hareket etmeliyiz" diyenler vardı."NATO üyesiyiz, kararlara uymalıyız" diyenler vardı.Avrupa'nın ABD güdümünde hareket ettiğinin farkında değillerdi.Türkiye'nin "NATO kararlarına uyan" değil, "NATO'da karar verici" bir ülke olduğunun farkında değillerdi.Türkiye, coğrafi konumunun, tarihi mirasının, devlet geleceğinin, insani potansiyelinin, kısaca gerçek değerinin farkında olmayanların yönetiminde on yıllarını kaybetti.Şimdi hem bu değerinin hakkını alan hem de gücünü artıran bir yönetimi var.Siyaseten eğri oturan da doğruları konuşmalı artık.Kİ DARBEYE DAİR TARİHİ BİR ÇALIŞMA27 Mayıs 1960 ve 12 Eylül 1980 darbelerini, dış desteklerini, medyanın katkısını, işbirlikçi siyasetin kirli yüzünü anlatan iki ciltlik kitap, nazik bir takdim mektubuyla birlikte geçen ay elime ulaşmıştı.Bugüne kadar yazamamak benim eksikliğim.Dönemin gazetelerine yansımış haberler, ilk kez gördüğüm belgeler ve darbecilerin 'propaganda malzemeleri' ile zenginleştirilmiş iki kitap.Projeyi TBMM Başkanı Prof. Mustafa Şentop hayata geçirmiş.Prof. Hamit Emrah Beriş, büyük emek isteyen bir çalışma sonucu, etkileyici bir eser ortaya koymuş.Darbe için muhalif seçmenin ve özellikle gençlerin nasıl 'propagandaya' maruz bırakıldığını, medyanın nasıl kullanıldığını, sözde aydınların nasıl bu propagandanın aracı hatta aktörü haline gelebildiğini çarpıcı görsellerle, alıntılarla gözler önüne sermiş.Kitapların pdf ve e-kitap olarak da ücretsiz erişime açık olması, 'bilmiyorduk' mazeretini ortadan kaldırıyor.https:www.tbmm.gov.trYayinlarTBMMYayinlari adresinden, evinizde bilgisayarda, metroda, otobüste, uçakta cep telefonunda okuyabilirsiniz.Çok da iyi edersiniz.BÜLENT ECZACIBAŞI'NIN HATIRLATTIKLARI Eczacıbaşı Grubu'nun ikinci kuşak patronu Bülent Eczacıbaşı'nın iki kitabı da bu hafta ulaştı.2018 basımı 'İşim Gücüm Budur Benim' kitabının yeni baskısı ve yeni çıkan 'Aklımızda Bulunsun İş İnsanları İçin denemeler'...Yine nazik bir takdim mektubu iliştirilmiş, ithafla imzalanmış iki kitabı da okudum.İkinci, üçüncü kuşak iş insanları ve yeni girişimciler için 'sermaye' niteliğinde hikayeler var.Örnek alınacak