Dünyanın gözü önünde Kur'an-ı Kerimi yaktılar. Biranda olmadı. Yapmadan önce dünya kamuoyuna duyurdular. Yaklaşık iki milyar Müslümanız kimse karşı çıkamadı. Engel olamadı. Sadece kınadık, lanetledik beddua ettik. Toplanıp dağıldık. Tabi bunları yapmayalım demiyorum. Ama yapılması gerekenler sadece bunlar değil.

Tüm Müslümanlara mesaj gönderiyorlar. "Siz acizsiniz, sizin dininize, kitabınıza, peygamberinize istediğimiz gibi hakaret ederiz. Hiçbir şey yapamazsınız" diyorlar. Çünkü biliyorlar. Bugün ortada yiğit Müslüman değil yitik Müslüman kaldı. Şuurlarını, maneviyatlarını, birlik beraberliklerini yitirdiler. Onlar bizden korkmazlar. İki milyar Müslümanız ama dünya üzerinde hiçbir etkimiz kalmadı.

Bakın bir hadisi şerifte Sevgili Peygamber Efendimiz (s.a.v) ne buyuruyor; "Kafir ümmetlerin (Amerika, Avrupa. Rusya vs.) çanaktaki yemeği yiyiciler, birbirlerini gel sen de ye diye çağırdığı gibi birbirlerini sizi yemek için çağırmaları yakındır. O zaman sahabelerden birisi sordu; Ya Resulullah (s.a.v) o zaman bizim sayımız az mı olacak Efendimiz (Aleyhisselam) buyurdu: Hayır bilakis siz o gün çok olacaksınız. Lakin sel köpüğü gibi köpüksünüz. (Yağmur yağdığında sel suları akarken üzerinde köpük ve çerçöp olur. Sizde bu çerçöp gibi değersiz olacaksınız.) Allah'ü Teâlâ düşmanlarınızın kalplerinde size karşı duyduğu korkuyu söküp alacak, sizden korkmayacaklar. (Tac 5. Cilt hadis 969)

(Bunun sebepleri var tabi, ama konumuzun dışında olduğu için "İslam coğrafyalarındaki zulme nasıl engel olabiliriz" başlıklı yazımıza havale ediyoruz.)

Osmanlı'nın yıkılışından sonra, Müslüman topraklarını yemek için birbirleri arasında parçaladılar. Öyle sinsi planlar yaptılar ki Müslümanlar İslam'ı onların istediği kadar bilir ve yaşayabilirler. Bu dinin gereği gibi yaşanmasına müsaade etmezler. Tüm İslam ülkelerine bunu uyguladılar. Onlar bilirler ki eğer Müslümanlar İslam'ı yaşamaya başlarsa, Kuran'ı ellerine alırlarsa kimse onlara karşı koyamaz, tüm dünyaya hâkim olurlar. Ancak bunu Müslümanlar gereği kadar idrak edebilmiş değildir.

Bu zillet bize yeter! Kuranı Kerim'in de sahipsiz ortada kaldığı artık yeter! Bu konu ülkenin gündeminde kaç gün kalacak Birkaç hafta sonra farklı gündemleri konuşuyor olacağız. Yine farklı telaşlarla uğraşıyor olacağız.

Bu olaydan bir ders çıkarabildik mi Müslüman olarak gerçekten Kuranı Kerim'e sahip çıkabiliyor muyuz Veya sahip çıkmak istiyor muyuz Gelin şu soruları kendimize bir soralım.

Kuranı Kerim okumayı bilmemek bizim içimizi yakıyor mu Öğrenmek için çaba harcıyor muyuz Peki Bilenler her gün Kur'an-ı Kerim'i okuyabiliyor mu Allah için soruyorum günde kaç sayfa Kur'an-ı Kerim'i okuyabiliyoruz

Bu ülkede bile Kur'an'ın tüm hükümlerini, korkmadan, çekinmeden, canlı oturumlarda alimler söyleyebiliyor mu Akademide veya resmî kurumlarda Peygambersiz bir Kur'an'ı kendi kafalarına göre yorumlayanlara engel olabiliyor muyuz Engel olmak için konuşanlara destek veriyor muyuz Çocuklarımızın okuldaki sınıflarını pekiyi ile geçmeleri için ayrı olarak dershanelere, etüt merkezlerine gönderirken Kur'an için medreselere gönderebiliyor muyuz Kur'an-ı Kerimi hükümleri ile yönetilmek istiyor muyuz Böyle bir anket yapılsa kaç kişi "evet istiyoruz" diyebilecek