ABD'nin Vietnamı mı, Rusya'nın Afganistanı mı

Ukrayna'daki Rusya-NATO savaşı üçüncü ayına doğru ilerlerken geleceğe dönük olasılıkların arttığını görüyoruz.24 Şubat'ta Rusya birliklerinin Ukrayna'nın Donbas bölgesine girmesiyle başlayan savaşta bütün tarafların beklentilerini hayata geçiremediği bir noktaya geldik. Rusya 5 Mart'a dek, Zelenski yönetimini devirip zaferini ilan edeceğini, yerine Moskova yanlısı bir yönetim getirebileceğini düşündü. ABD, NATO şemsiyesi altında, AB'yi yanına alarak Rusya'yı adım adım zayıflatacak bir dönemin başlayacağını düşündü.Bunlar olmadı ama tarafların hedeflerinde de değişen bir şey olmadı.Gelinen noktayı sütuna yatıralım...Rusya'nın tarihteki böylesi olaylarda aldığı tavrı şöyle özetleyebiliriz:Sonuç almak istiyorsan masrafı hesaplama! Yakın geçmişte Kafkaslar'dan Afganistan'a pek çok coğrafyada böyle hareket etti. Şimdi de Ukrayna'daki ilk hesaplar tutmadı diye geri adım atacağını düşünmemek gerekir. Zaten 9 Mayıs'a yönelik savaşın yeniden şiddetleneceğine ilişkin haberlerin nedeni de buydu.Rusya an itibarıyla bir "Karadeniz ülkesi" haline gelmiştir. Novorossisk dahil olmak üzere Karadeniz'deki limanları bu unvanı almaya elverişli değildi. Daha savaşın ilk haftasında dikkat çektiğimiz gibi Rusya gözünü, nüfusunun önemli bir bölümü Rusça konuşan Odessa'ya dikmiş durumda. Kafasındaki "hayat sahası" haritasında Moldova'nın başkenti Kişinev de var.Batı kaynaklı haberlerin aksine Putin'in Rus halkı içindeki kabulü düşmüyor, yükseldiği yönünde haberler var. Bunda ilk koltuğa oturduğu yıllardaki gibi en önemli etken Putin'in Rus halkına "onurunu" iade etmesi, "yeniden büyük devlet olduk" duygusunu vermesi.Rusya, bu gözü karalıkla giderken ABD-NATO ne yapacak Sorunun yanıtı basit:Bugüne kadar yaptığını. NATO'nun kuruluşundaki varlık