Lozan'da "ebediyen" verilen mezarlıkları Faik Öztrak'ın dedesi bile eleştirmiş

Öztrak ailesi üç nesildir Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin demirbaşıdır: Sırasıyla dede Faik Öztrak, oğlu Orhan Öztrak ve torun Faik Öztrak milletvekillikleri yanında Bakan da oldular, Hazine Müsteşarı da. Değişmeyen özellikleri Tekirdağ milletvekillikleri ve CHP'lilikleri. Yalnız 1882 doğumlu dede Faik Öztrak'ın 21 Ağustos 1923 tarihinde TBMM kürsüsünden yaptığı konuşmadaki sert Lozan reddiyesi pek bilinmez. Oysa Batı Trakya Türklerinin Yunanın kucağına bırakılması ve birazdan ele alacağımız Gelibolu yarımadasında mezarlık ve benzeri toprakları İngilizler ve Fransızlara terk edilmesini tenkidi, dahası Lozan Antlaşması'na red oyu vermiş olması son derece çarpıcıdır. Şimdi olayın arka planına hızla bakalım: Çanakkale'de yüzbinlerce askerinin ölüsünü bırakan İngilizler ve Fransızların ölüleri daha işgal girişimleri sırasında mezarlıklara gömülmüştü. Sonra 1916 Ocağında gittiler ve 1918 Kasımında geri döndüler. Bu defa tek kurşun atmadan ve yemeden döndüler, çünkü Mondros Mütarekesi gereği dönmüşlerdi. Tabii ilk işlerinden biri de Gelibolu'yu işgal ederek mezarlıklarını düzenleyip bugün de gördüğümüz maalesef- çeşitli abideler diktirmek oldu. Gün geldi, Lozan görüşmelerinde, daha önce kendilerinin de onaylamadığı, dolayısıyla yürürlüğe sokamadıkları Sevr Anlaşması'nda dayattıkları Gelibolu mezarlıkları ve abidelerini mülkiyetlerine geçirme atağını (bkz. Sevr'in 218-225. maddeleri) bu defa Lozan'a taşıdılar ve baştan egemenlik hakkımıza halel getireceği gerekçesiyle karşı çıksak da bize zorla kabul ettirdiler. Verdikleri teklifi Romanya ile ilgili bir maddesindeki ayrıntıya itirazımız hariç aynen kabul etti İsmet Paşa ve ekibi. Böylece Lozan'ın 124-136. maddelerinde